Geri dön

İŞE BAŞLAMADAN ÖNCE ALINAN DEMİRBAŞ

 

 

İŞE BAŞLAMADAN ÖNCE ALINAN DEMİRBAŞ

VB FATURALARIN GİDER KAYDI - KDV İNDİRİMİ MÜMKÜN MÜ?

 

 

 

T.C. KARABÜK VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
 
Sayı: 35831311-KDV-9    22.08.2016
 
Konu: İşe başlamadan önce alınan demirbaş 
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şubat/2016 tarihinde faaliyete başladığınız, bir önceki yılda işyeriniz ile ilgili alınan demirbaşlara ilişkin KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve amortisman uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.
 
3065 sayılı KDV Kanununun;1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
 
10 uncu maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,
 
29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirim konusu yapabilecekleri,29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,
 
34/1 inci maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği,
 
hüküm altına alınmıştır.
 
Bu hükümlere göre, indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını aşmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilecektir.
 
Satın aldığınız demirbaşlar için 2015 yılında tarafınıza fatura düzenlenerek vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu, buna göre faaliyete başladığınız 2016/Şubat döneminde ilgili takvim yılı aşılmış olduğundan söz konusu faturada yer alan KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün değildir.
 
Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmü mevcuttur.
 
Aynı Kanunun 219 uncu maddesinde; "Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:
 
1. Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.
 
2. Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.
 
3. Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kaydedilir." hükmü yer almaktadır.
 
Bu hükümlere göre, mükellefiyet tesis ettirilmeden önce faaliyetinize ilişkin olarak devralınan demirbaşlara ait faturaların işe başlanılmasını müteakip Kanunun 219 uncu maddesinde yer alan süreler içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
 
Mezkûr Kanunun Geçici 5 inci maddesinde "Bu kanunun mer'iyete girdiği tarihte veya müteakip yıllarda ticari, zirai veya mesleki kazançları dolayısıyla yeniden Gelir Vergisine girecek veya basit usulden gerçek usule geçecek olan mükellefler ile öteden beri faaliyete devam eden serbest meslek erbabının amortismana tabi iktisadi kıymetleri maliyet bedeli, maliyet bedeli bilinmiyorsa bizzat kendilerince alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedeli ile değerlenir. Şu kadar ki, bu kıymetlerin alış tarihleri ile mükellefiyete giriş veya gerçek usule geçiş tarihi arasındaki yıllara ait amortismanlar tutarı bu değerden düşülür ve bakiyesinin amortismanına devam olunur." hükmü yer almaktadır.
 
Buna göre; mükellefiyetinizin tesis edilmesinden evvel iktisap etmiş olduğunuz demirbaşı maliyet bedelinden, maliyet bedeli bilinmiyorsa alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedel üzerinden, demirbaşın iktisap tarihinden envantere alınma tarihine kadar ayrılması gereken amortisman tutarının düşülmesi sonucu oluşacak bedeli envantere dahil etmeniz gerekmektedir. Bu işlemden sonra, Bakanlığımızca belirlenen faydalı ömre göre amortisman süresi sona ermemişse kalan süre için amortisman ayrılması mümkün bulunmaktadır.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
*   *   *
 
 
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı: 11395140-105[229-2014/VUK-1/18237]-16023   -  26/02/2016
 
Konu: İşe başlamadan önce devralınan demirbaş ve stok mallarının gider kaydı
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 10/01/2014 tarihinde faaliyete başladığınız, devir aldığınız demirbaş ve stok malları için 31/12/2013 tarihinde tarafınıza fatura düzenlendiği belirtilerek, söz konusu fatura tarihinin faaliyete başlanılan yıldan önce olmasından dolayı KDV ve ticari mal yönünden yasal defterlere kaydedilip kaydedilmeyeceği, yapılan ödemelerin gelir vergisi açısından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile bu giderlere ilişkin KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
 
GELİR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN:
 
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
 
Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmü mevcuttur.
 
Aynı Kanununun 219 uncu maddesinde; “Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:
 
a) Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.
 
b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.
 
c) Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kaydedilir.” hükmü yer almaktadır.
 
Bu hükümlere göre, mükellefiyet tesis ettirilmeden önce faaliyetinize ilişkin olarak devralınan demirbaş ve stok mallarının faturalarının işe başlanılmasını müteakip mezkur 219 uncu maddede yer alan süreler içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi halinde, bu tutarların gelir vergisi açısından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
 
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:
 
3065 sayılı KDV Kanununun;
 
1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
 
10 uncu maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,
 
29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirim konusu yapabilecekleri,
 
29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,
 
34/1 inci maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği,
 
hüküm altına almıştır.
 
Bu hükümlere göre, indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını aşmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilecektir.
 
Devir aldığınız demirbaş ve stok malları için 2013/Aralık döneminde tarafınıza fatura düzenlenerek vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu, buna göre faaliyete başladığınız 2014/Ocak döneminde ilgili takvim yılı aşılmış olduğundan söz konusu faturada yer alan KDV nin indirim konusu yapılması mümkün değildir.   
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
 
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
 
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
 
*   *   *

 

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü  
 
SAYI : B.07.1.GİB.4.45.15.01-GVK-40-3-121   -   29.12.2011
 
KONU : İşe başlamadan önce alınan emtia ve demirbaşın gider kaydı hk.
 
 
İlgide kayıtlı dilekçenizle, 03.02.2010 tarihinde faaliyete geçen işletmeniz için 2009 yılı Aralık ayı içerisinde satın aldığınız emtia ve demirbaş ile özel maliyet giderleri dolayısıyla yaptığınız ödemelerin gelir vergisi açısından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile bu giderlere ilişkin KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
 
GVK.nun 40. maddesinin birinci fıkrasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
 
Diğer taraftan, KDVK.nun 29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
 
Öte yandan, VUK.nun 174. maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmü mevcuttur.
 
Aynı Kanununun 219. maddesinde; "Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:
 
Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.
 
Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.
 
Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kaydedilir." hükmü yer almaktadır.
 
Yukarıdaki hükümler uyarınca, mükellefiyet tesis ettirilmeden önce faaliyetinize ilişkin olarak satın alınan emtia ve demirbaş faturaları ile diğer harcama faturalarının işe başlanılmasını müteakip mezkur 219. maddede yer alan süreler içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi halinde, bu tutarların gelir vergisi açısından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması, bu harcamalara ilişkin katma değer vergisinin ise KDV Kanununun 29. maddesi çerçevesinde indirim konusu yapılması mümkündür.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
*   *   *
 

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

Sayı : 11395140-105[MÜK257-2015/VUK1-19321]-71910    23.01.2019

Konu: Mükellefiyet tesis ettirilmeden ve tescil yapılmadan evvel faaliyete ilişkin satın alınan mallara ait şirket adına düzenlenen faturanın Ba formunda gösterilip gösterilmeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; firmanızın kuruluş işlemlerinin 27/05/20.. tarihinde başladığı, ticaret siciline tescil tarihi ile mükellefiyet tescil tarihinin 01/06/20.. olduğu, kuruluş işlemleri ile beraber kuruluş gideri ve emtia alımları nedeniyle 27-30 Mayıs tarihleri arasında şirket adına faturalar düzenlendiği, bu faturalar arasında 5.000 TL ve üzeri tutarlarında alımlarınızın bulunduğu (satıcı firmanın Mayıs dönemi Bs formuna ilgili satışlarını dahil ettiği) belirtilerek, söz konusu alımlarınızın Ba formunda ne şekilde yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerinin katma değer vergisine tabidir.

Aynı Kanun’un 29’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini indirebilecekleri, 3’üncü fıkrasında ise indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat” başlıklı 3’üncü maddesinin “İspat” başlıklı (B) bölümünde; Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu,

“Vergiyi Doğuran Olay” başlıklı 19’uncu maddesinde; Vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı,

hükme bağlanmıştır.

Mezkur Kanunun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmü mevcuttur.

Aynı Kanun’un 219 uncu maddesi hükmüne göre ise muamelelerin defterlere zamanında kaydedilmesi gerekmektedir.

Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şart olup, bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.

Aynı Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de sözkonusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had ve usuller yeniden belirlenmiş olup, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; birkişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs) ile bildirileceği, mükelleflerin söz konusu bildirim formlarını mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirmesi gerektiği, mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemlerin, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirleneceği açıklanmıştır.

Ayrıca, Ba-Bs formlarının en önemli özelliklerinden biri de, bu formların ekonomideki aktörler arasındaki mal ve hizmet hareketlerini izlemek ve kontrol etmek imkanı sağlamasıdır. Bu yolla bir mükellefin mal ve hizmet alım/satım zinciri içerisindeki tüm mükellefler tespit edilebilmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde,

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda vergi indirim hakkından yararlanılabilmesi için faaliyetle ilgili mal ve hizmet alımlarının mükellefiyet tesis ettirilmesinden önce veya sonra yapılması gibi bir düzenleme bulunmadığından, mükellefiyet tesisinden önce satın alınan mal ve hizmetler ile diğer giderlere ait olan belgelerin, işe başlanılmasını müteakip Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca öngörülen sürede yasal defterlere kaydedilmesi ve vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmaması şartıyla, söz konusu belgelerde yer alan katma değer vergisi tutarlarının genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabilmesi,

Mal ve hizmet alımlarının Ba Formunda bildirilmesinde, belge düzenlenme tarihinin dikkate alınması esas olmakla beraber satın alınan emtia ve demirbaşlara ait firmanız adına düzenlenen faturaların düzenlenme tarihinin şirketinizin tescil tarihinden önce olması nedeni ile bahse konu alış faturasının Ba formunda bildirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

*   *   *
 

 
PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter