Geri dön

MESLEK ETİĞİ

 

 
MESLEK ETİĞİ
 
 
Etik nedir?
 
Yunanca karakter ve alışkanlık anlamına gelen “ethos” kelimesinden türetilen etik, ahlak kavramını da içine alan bir disiplin olup, “nasıl davranılması gerektiğini gösteren sağduyu ile ilgili görev ve sorumluluğu” ifade etmektedir. Etik en temel tanımıyla iyi ve kötü davranışların neler olduğunu irdeleyen bir felsefe dalıdır. Diğer bir değişle kabul edilebilir davranışlarla kabul edilemez davranışları birbirinden ayıran bir dizi norm ve ilkedir.
 
Günümüzde etik kavramı daha çok iş hayatındaki davranış biçimlerini irdeleyen, düzenleyen bir disiplin olarak görülmektedir. Öğrenilebilir ve öğretilebilir bir kavramdır. Toplumun ekonomik, sosyal ve politik yapısına istikrar sağlayan prensip, standart ve değerler bütünüdür.
 
Ahlak kavramı ise kişilerin sosyal yaşamda ilişkilerini düzenleyen bir disiplin olarak görülür.
 
Meslek etiği nedir?
 
Belirli bir eğitim ile kazanılan sistematik bilgi ve becerilere dayanan, kuralları önceden belirlenmiş eylemler meslek olarak ifade edilmektedir.
 
Meslek etiği, belirli bir meslek grubuna ilişkin ortaya konmuş ve o mesleği yerine getirenlerin uyguladığı veya uygulaması gereken kurallar bütünüdür.
 
İş etiği, etiğin kurumsal bir bağlamda yönetilmesi ile ilgilidir ve iş yönetiminde davranışa rehberlik eden ilke ve standartların uygulanmasını içerir. İnsan hakları, eğitim, çeşitlilik, cinsiyet eşitliği, çalışan sağlığı ve refahı gibi işgücü ve istihdam uygulamaları ile rüşvet ve yolsuzluk gibi konuları kapsar.
 
Meslek hayatında etik değerlerin varlığı, o meslekte günlük işlerin başarısını doğrudan etkileyecek ve çalışanların performansını arttıracak, güven duygusunu güçlendirecektir.
 
Muhasebe meslek etiğinde amaç; topluma güvenilir ve doğru muhasebe bilgilerini sunmaktır.
 
Meslek etiğinin tarafları kimlerdir?
 
Meslek etiğinin tarafları meslek mensubu, müşteriler, kamu ve çıkar gruplarıdır.
 
Meslek etiği ile mesleki saygınlık arasında nasıl bir bağ vardır?
 
Bir mesleğin etik kuralları, o mesleğin güvenirliği ve itibarının teminatıdır. Meslek mensupları meslek etiğine ne kadar bağlı kalırsa, o mesleğin toplum önünde saygınlığı o kadar artar.
 
Muhasebe mesleğinde etiğin önemi nedir?
 
Muhasebe mesleği, işletmelerin muhasebe işlemlerini mevcut yasalara, ilkelere, kurallara, standartlara uygun tarafsız, doğru, zamanında ve güvenilir şekilde yürüten meslek mensuplarının sürekli olarak edindikleri iş ve uğraştır. İşletmeyle ilgili taraflar, karar alma sürecinde muhasebenin ürettiği bilgiye ihtiyaç duyar. Bu bilginin işletmenin gerçek mali durumunu ve faaliyet sonucunu göstermesi gerekir. Bilgilerin güvenilirliği uygulayıcıların teknik düzeyine olduğu kadar etik davranmalarına da bağlıdır.
 
Muhasebe uygulama genel tebliğinde yer alan on iki temel kavramdan sosyal sorumluluk, tarafsızlık ve belgelendirme, tutarlılık, tam açıklama ve özün önceliği kavramları etik ile ilgili kavramlardır. Bu kavramlardan sosyal sorumluluk kavramı, meslek mensuplarınca mesleğin icrasında etik olanı yapmayı ve kamu yararını gözetmeyi gerektirmektedir. Muhasebe mesleği sadece teknik uzmanlık gerektiren bir meslek olmadığı için mesleğin etik kuralları çerçevesinde ve sosyal sorumluluk bilinciyle yürütülmesi gerekir.
 
Etik ikilem nedir?
 
Etik ikilem, bir olay karşısında birbirinin tersi olan birden çok düşünce ya da davranışın tartışılabilir doğruluğunun olması durumunda ortaya çıkar. Kişiyi düşünme ve sorgulama sürecine iten belirsiz durumlara etik ikilem denir.
 
Muhasebede etik ikilem, meslek mensubunun bir gruba karşı olan görev ve sorumluluklarının diğer bazı gruplara olan görev ve sorumluluklarıyla veya kendi çıkarlarıyla uyuşmaması durumunda oluşmaktadır.
 
Etik yaklaşımlar bir etik ikileme kesin çözüm getirmeyebilir; ancak kararlarımızı hangi etik ilkelere göre oluşturabileceğimiz konusunda bize yardımcı olur.
 
Etik sapma ise etik olmayan kararlar alınması durumudur.
 
Bencilce davranmak ve herkesten farklı etik standartlara sahip olmak etik sapmalara neden olur.
 
Etik kurallar ve temel ilkeler
 
Meslek mensubu günümüzde sıklıkla, sadece siyah ve beyaz gibi net olmayan, karmaşık birçok durumla karşılaşır. Muhasebe Meslek Mensupları İçin Uluslararası Etik Standartları Kurulu (IESBA) tarafından geliştirilen “Muhasebeciler İçin Uluslararası Etik Kurallar”, bu çerçevede TÜRMOB’un yayınladığı etik ilkeler, muhasebe meslek mensuplarının davranışlarına rehberlik eden ve kamu yararı için hareket etme sorumluluğunu muhafaza etmesine yardımcı olan ilkeleri bir araya getirir.
 
Ayrıca etik kural ve ilkeler, son kullanıcı tarafından muhasebe ve denetim firmalarının sunduğu profesyonel hizmetlere duyulan güven için çok önemlidir. Güven oluşmadığında bu tür hizmetler az değerli, hatta değersiz olarak algılanır.
 
Etik kuralların bu ilke temelli yapısı, ister kendi firmasında ister başka bir işletmede çalışıyor olsun, tüm muhasebe meslek mensuplarını ilgilendirir. Belirli bir durumda doğrudan uygulanabilecek herhangi bir yükümlülük olmasa dahi, etik kuralları oluşturan beş temel ilke, muhasebe meslek mensuplarının, kamu yararı için hareket etme sorumluluğunu anlayarak doğru yolu bulmalarına yardımcı olur.
 
TÜRMOB’un yayınladığı Yönetmelikte belirtilen temel ilkeler beş başlıkta ele alınmıştır:
 
1 Dürüstlük
 
Meslek mensubu, bütün mesleki ve iş ilişkilerinde dürüst ve açık sözlü olmalıdır.
 
Dürüstlük ayrıca adil olmak ve herkese güvenmek anlamındadır.
 
 
2 Tarafsızlık
 
Meslek mensubu önyargıların, çıkar çatışmalarının ve üçüncü kişilerin etkilerinin mesleki yargılarını tehlikeye düşürmesine izin vermemelidir. Karar
verme sürecinde üzerinde etki yaratacak şeylerden uzak durmalı ve tarafsız olmalıdır.
 
3 Mesleki yeterlilik ve özen
 
Meslek mensubu, uygulama, yasa ve teknik çerçevelerde güncel gelişmelere bağlı olarak, yaptığı işi güvence altına almak için gerekli düzeyde mesleki bilgiye sahip ve mesleki standartlar ile uyum içinde olmalıdır.
 
 
4 Mesleğe uygun davranış
 
Meslek mensubu, konu ile ilgili yasalara ve düzenlemelere uymalı ve mesleğin itibarini zedeleyecek tutum ve davranıştan kaçınmalıdır.
 
5 Sır saklama (Gizlilik)
 
Meslek mensubu, geçerli yasalara tabi olarak, meslek ve iş ilişkileri sonucu elde ettiği bilginin gizliliğine saygı göstermelidir. Yetki ve sorumluluk olmadıkça, bu bilgiyi üçüncü kişilerle paylaşmamalıdır.
 
Meslek mensubu ile bir müşteri veya işveren arasındaki ilişkinin bitmesinden sonra bile, gizlilik prensibine uyma ihtiyacı devam eder.
 
Etik kuralların uygulanması ve tehditler
 
Muhasebe meslek mensubu daima kamu yararı içinde hareket etme sorumluluğunu taşımalıdır. Temel ilkelere uyum, bu sorumluluğu yerine getirmeye yardımcı olur. Ancak bazen muhasebe meslek mensubunun karşısına temel ilkelerle uyumuna yönelik engel veya “tehditler” çıkabilir.
 
Kavramsal çerçeve; meslek mensuplarının temel ilkelere uyum ile ilgili tehditleri belirlemeleri, bu tehditleri ortadan kaldırmak veya kabul edilebilir bir düzeye indirgemek için koruyucu önlemleri almaları için gerekli bir rehberdir. Yönetmelikte yer alan kavramsal çerçeve, şu beş temel kurala meslek mensuplarının dikkatini çekmektedir:
 
(1) Meslek mensuplarının içinde bulunduğu koşullar temel etik ilkelerine uymakla ilgili birtakım tehditlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu tür davranış, durum veya ilişki tehdit olarak adlandırılır. Tehdit oluşturacak bütün durumları tanımlamak ve tehdidi hafifletecek uygun davranışı belirleyebilmek mümkün değildir. Ayrıca, iş ilişkilerinin yapısının sürekli olarak değişmesi sonucu yeni tehditler ortaya çıkabilir. Bu nedenle meslek mensubunun temel etik ilkelere uymaya yönelik tehditleri belirlemesi ve değerlendirmesini gerektiren bir kavramsal çerçevenin hazırlanması kamu yararına olacaktır. Bu düzenleme, etik ilkelere uymaya yönelik tehditlerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve yanıtlanmasında meslek mensubuna yardımcı olacak bir çerçeve sunmaktadır. Saptanan tehditlerin önemsiz olmadığı durumlarda, meslek mensubu bunları ortadan kaldıracak veya kabul edilebilir bir düzeye indirecek önlemleri uygulamalıdır.
 
(2) Herhangi bir tehdit söz konusu olduğunda meslek mensubu, bu tehdidi ortadan kaldıracak koşul veya ilişkileri biliyor veya bilmesi bekleniyorsa, tehdidi ortadan kaldırma yükümlülüğü vardır.
 
(3) Meslek mensubu bir tehdidin önemini değerlendirirken hem niteliksel hem de niceliksel faktörleri dikkate almalıdır. Bağımsız çalışan meslek mensubu uygun önlemleri alamıyorsa, belirli bir hizmetin ifasını azaltmalı veya sona erdirmeli, bağımlı çalışan meslek mensubu işveren işletmedeki görevinden istifa etmelidir.
 
(4) Meslek mensubu bu etik ilkelerden birisini istemeyerek ihlal edebilir. Bu tür bir ihlal tespit edildiğinde kısa sürede düzeltilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
 
(5) Etik ilkelerin ikinci ve üçüncü bölümlerinde kavramsal çerçevenin uygulama biçimini açıklayıcı örnekler yer almaktadır. Bu örnekler temel etik ilkelerine uyma konusunda tehdit yaratabilecek tüm şartların tam listesi değildir. Kavramsal çerçeveyi her bir meslek mensubunun karşılaştığı özel durumlara uygulaması gerekir.
 
Kavramsal çerçevede belirtilen kurallara göre tehditler karşısında izlenecek adımlar şu şekilde açıklanabilir:
 
1. Temel ilkelerle uyuma yönelik tehditleri belirlemek
 
2. Bu tehditlerin nasıl önleneceğini değerlendirmek
 
3. Tehditleri ortadan kaldıracak ya da kabul edilebilir bir seviyeye düşürecek önlemleri uygulamak
 
1 Adım :  Tehditleri belirlemek
 
Tehditleri belirlerken, muhasebe meslek mensubunun, temel ilkeler ile uyumu riske atabilecek bir mesleki faaliyet, çıkar veya ilişki gibi özel koşulları anlaması gerekir.
 
Meslek mensubunun karşılaşabileceği olası tehditler şu şekilde kategorize edilebilir:
 
Kişisel çıkar ilişkisi
 
Kendi kendini denetleme
 
Taraf tutma
 
Yakınlık
 
Yıldırma (gözdağı)
 
Uygulamada, muhasebe meslek mensubu, tehdidin her kategorisine ilişkin aşağıdaki soruları sorar:
 
Kişisel çıkar tehdidi: Muhasebe meslek mensubunun yargısını ya da davranışını uygunsuz şekilde etkileyecek finansal veya diğer çıkar tehditleridir.
 
Bana ne faydası var ve bu benim karar almamı etkiler mi?
 
Meslek mensubunun; müşteriden doğrudan finansal çıkarının bulunması; meslek mensubunun, önemli bir müşteriyi kaybetme ihtimali konusunda endişe duyması; meslek mensubuna, yeni bir sözleşme için çok düşük bir ücret önermesi ve önerilen ücretin mesleki standartların sağlanması için yetersiz olması…
 
Kendi kendini denetleme tehdidi: Mevcut bir hizmeti sağlamak adına bir yargı oluştururken, firmanın muhasebe elemanının, muhasebe meslek mensubunun ya da firmasındaki başka bir kişi tarafından önceden yapılmış bir yargı ya da hizmetin sonuçlarını uygun şekilde değerlendirememe tehdididir.
 
Kendi çalışmalarımı inceliyor veya daha önceden yaptığım önerileri değerlendiriyor muyum?
 
Bir denetim firmasının; güvence denetiminin konusunu oluşturan bilgileri doğrudan etkileyen bir hizmet sunması…
 
Taraf tutma tehdidi: Muhasebe meslek mensubunun, müşterinin ya da işverenin pozisyonunu savunması, bu nedenle objektifliğinin tehlikeye girmesidir.
 
Uygun olmayan şekilde müşterim veya işverenimin durumunu desteklersem tehlike altında mı olurum?
 
Meslek mensubunun, üçüncü taraflarla yaşanan hukuki bir davada veya anlaşmazlıkta müşterisi adına bir avukat gibi hareket etmesi…
 
Yakınlık tehdidi: Profesyonel muhasebecinin, bir müşteri ya da işverenle uzun ya da yakın bir ilişki nedeniyle, kişinin çıkarına fazla sempatik yaklaşmasıdır.
 
Müşteriniz veya işvereniniz ile, karar alma veya mesleki yargınızı tehdit edecek kadar uzun süreli bir ilişkiniz mi var?
 
Meslek mensubunun, bir iş ekibi üyesinin, aile yakınlarından birisinin veya çekirdek ailenin bir üyesinin, müşterinin yöneticisi veya yetkilisi olması…
 
Yıldırma tehdidi: Muhasebe meslek mensubunun gerçek ya da algılanan baskılar dolayısıyla objektif hareket etmekten alıkonulma tehdididir.
 
İşimi gayretle, profesyonel veya tarafsız şekilde icra etmeme yönelik herhangi bir tehdit hissediyor muyum?
 
Meslek mensubunun, müşteri sözleşmesinin sonlandırılması ile tehdit edilmesi…
 
2 Adım :  Tehditlerin değerlendirilmesi
 
Muhasebe meslek mensubuna, kamu yararına göre hareket etme sorumluluğunu yerine getirmede temel ilkeler rehberlik eder. Temel ilkeler ile uyuma yönelik her tehdit, değerlendirmeye alınmalıdır. Bunu yaparken, muhasebe meslek mensubunun, tehdidin kabul edilebilir bir düzeyde olup olmadığını belirlemede “gerekli bilgiye sahip makul üçüncü taraf testi” kullanması gerekir. Gerekli bilgiye sahip makul üçüncü tarafın, muhasebe meslek mensubu olması gerekmez. Ancak, ilgili durum ve gerçekleri anlayacak ve meslek mensubunun karar ve sonuçlarının uygunluğunu tarafsız bir biçimde değerlendirecek bilgi ve tecrübeye sahip olması gerekir.
 
3 Adım : Tehditlerin ele alınması
 
Temel ilkelerle uyumu engellediği tespit edilen tehditlerin kabul edilebilir bir düzeyde olmadığına karar verilmesi halinde, muhasebe meslek mensubu ve/veya denetçi, şunları yaparak söz konusu tehditleri ele alır:
 
Tehdit oluşturan (çıkar veya ilişkiler dahil) durumları ortadan kaldırmak
 
Tehditleri kabul edilebilir bir düzeye indirmeye yönelik önlemler almak
 
Mevcut olması ve uygulanma kabiliyetinin bulunması hâlinde, tehdit oluşturabilecek mesleki faaliyeti reddetmek veya sonlandırmak
 
Muhasebe meslek mensubunun, tehdit düzeyini değerlendirme ve önlemleri uygulamada mevcut durumu etkileyecek ve değiştirecek konularda dikkatli olma yükümlülüğü vardır. Söz konusu değişiklikler gerçekleşirse, muhasebe meslek mensubu tehdidi yeniden değerlendirmeli ve ele almalıdır.
 
Çıkar çatışması
 
Muhasebe meslek mensuplarının temel sorumluluğu, yaptıkları iş ve aldıkları kararların kişisel çıkar temelinde değil, müşteri, işveren ve kamu yararına yapılmasını sağlamaktır. Muhasebe meslek mensuplarından, güven sağlayan danışmanlar olarak, ortaya çıkan çıkar çatışmalarını amacına uygun şekilde yönetmesi istenir. Söz konusu çatışma, meslek veya işle ilgili muhakeme ve kararından ödün vermesine neden olmamalıdır.
 
Muhasebe meslek mensupları iş dünyasında çok çeşitli görevlerde aktif olarak yer alır ve görev çeşitliliği bazen çıkar çatışmasının ortaya çıktığı durumlara yol açabilir. Ancak çıkar çatışması ile karşılaşmanın, ilk olarak muhasebe meslek mensuplarının etik kuralları ihlal ettiği anlamına gelmediğini bilmek önemlidir. Çıkar çatışması her zaman önlenebilir değildir ve temel ilkeler ve bağımsızlıkla uyuma yönelik tehditler ortaya çıkarabilir. Tehditleri belirleme, değerlendirme ve ele almada kavramsal çerçeveyi uygulayarak bu çatışmalar etkin şekilde çözülebilir.
 
Çıkar çatışması tarafsızlık ilkesi ile oldukça yakından ilgilidir. Etik kurallar, muhasebe meslek mensuplarının, önyargı ve çıkar çatışmalarının başkasının nüfuzunu kötüye kullanarak meslek veya işle ilgili muhakemesini ve kararını etkilemesine izin vermesini yasaklar.
 
Algılanan çıkar çatışması, gerçek çıkar çatışmasını ele almak kadar önemlidir. Algılanan çıkar çatışması güveni azaltabilir ve muhasebe meslek mensubunun ve mesleğin itibarına zarar verebilir. Algılanan çıkar çatışmasını değerlendirmek amacıyla, muhasebe meslek mensubunun gerekli bilgiye sahip makul üçüncü taraf testi uygulaması gerekir.
 
Çıkar çatışması nasıl ortaya çıkar?
 
Muhasebe meslek mensubu genellikle aşağıdaki durumlarda çıkar çatışması ile karşılaşır:
 
1 Kendi çıkarı, müşterisi, işvereni veya muhasebe meslek mensubunun çalışıyor olduğu bir diğer tarafın çıkarı ile çatıştığında,
 
2 İki veya daha fazla müşteri, işveren veya muhasebe meslek mensubunun çalıştığı diğer taraflar arasında çıkar çatışması olduğunda.
 
Çıkar çatışmasının üstesinden gelmek
 
Çıkar çatışması, tarafsızlığa ve muhtemelen diğer temel ilkelere yönelik tehdit ile sonuçlanır. Bu sebeple, çatışmaya sebep olabilecek durumları belirlemek için muhasebe meslek mensubunun makul adımlar atması gerekir. Serbest çalışan muhasebe meslek mensubu için bu belirleme süreci yeni bir müşteri ile anlaşmadan önce yapılmalı ve denetim firmasının tüm ağını kapsamalıdır.
 
Çıkar çatışmasının yarattığı tehdidin düzeyini değerlendirme ile ilgili olarak, mesleki faaliyet veya hizmet, çatışmaya neden olan konuya ne kadar doğrudan bağlıysa tehdidin kabul edilebilir düzeyde olmaması o kadar olasıdır.
 
Muhasebe meslek mensubu, çıkar çatışmasını ele almak için aşağıdakilerden birini yapabilir:
 
Konuya ilişkin karar almada etkiye sahip olabilecek kişileri uzaklaştırarak çatışmayı ortadan kaldırabilir.
 
Çoğunlukla görevlerin yeniden tanımlanması veya tarafsız bir gözetim yapılmasını içeren önlemler uygulayabilir.
 
Mesleki faaliyetten çekilebilir.
 
Belgelendirme ve şeffaflığın önemi
 
Çıkar çatışmasının yönetilmesi, büyük ölçüde mesleki yargı ve incelik gerektirir. Atılacak adımların ve alınacak kararların belgelendirilmesi son derece önemlidir.
 
Uygun düzeyde şeffaflık (sır saklama yükümlülüğünün sınırı çerçevesinde), gerçek ya da algılanan çıkar çatışması ile ilgili kaygının giderilmesi ve güvenin korunmasına katkıda bulunabilir.
 
Etik dışı davranışların önlenmesi için neler yapılabilir?
 
Etik dışı davranışların ülkeye verdiği zararlar konusunda toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi gerekir.
 
Bunun için ailede başlayıp okullarda devam eden eğitimle, etik ve sorumluluk gibi temel değerlerin verilmesi çok önemlidir.
 
Eğitim kurumları dışında, işyerlerinde de hizmet içi eğitim, seminer gibi etkinliklerle etik dışı davranışlara karşı kamuoyu oluşturmak, etik dışı davranışların önlenmesinde faydalı olabilir.
 
Etik Kararlarda Bazı Hareket Tarzları
 
1 Amerikan Muhasebe Birliği’nin (AAA) önerdiği hareket tarzı
 
Vakanın unsurları nelerdir?
 
Vakadaki etik konular nelerdir?
 
Vakayla ilgili norm, prensip ve değerler nelerdir?
 
Vakanın çözümüne yönelik alternatifler nelerdir?
 
Bu adımda bahsi geçen norm, prensip ve değerlere uygun olarak, alınabilecek en iyi karar nedir?
 
Muhtemel kararların sonuçları neler olabilir?
 
Karar nedir?
 
Bu hareket tarzında ilk aşamada çözüme geçmeden önce olay ile ilgili tüm olguların açıklığa kavuşturulması amaçlanır. Çözüme başlamadan önce gerçeklerin ortaya konması çok önemlidir.
 
İkinci aşama ise, olayla ilgili etik sorun ya da sorunların belirlenmesidir. Burada olayda yer alan tüm kişi ya da gruplar yönünden etik sorunların ayrı ayrı değerlendirilip listelenmesi önemlidir.
 
Üçüncü aşamada olayla ilgili norm, prensip ve değerler belirlenmelidir. Bu da olayı sosyal, etik ve profesyonel davranış açısından değerlendirmeyi gerektirir. Bu aşamada etik kod ve kurallar ya da sosyal olarak bir profesyonelden beklenen davranış biçimleri düşünülmelidir. Örneğin, olay sermaye piyasası kuralları ile ilgili ise o zaman öncelikle norm, prensip ve değer olarak sermaye piyasası kurallarını göz önüne almak gerekir.
 
Dördüncü aşamada, olayın çözümüne ilişkin tüm alternatif eylem planları (norm, prensip ve değerlere uygun olmayanlar dahil) ortaya konmalıdır. Bu, olayın olası tüm sonuçlarının açıkça görülebilmesi için çok önemlidir.
 
Beşinci aşamada, üçüncü aşamada listelenen norm, değer ve prensipler her alternatif eylem planı için değerlendirilir. Bunun sonucunda norm, prensip ve değerlere uygun olan ve olmayan eylem planları ortaya konulmuş olur.
 
Altıncı aşamada, uygulanması düşünülen eylem planı için alınması muhtemel kararların sonuçları değerlendirilir. Burada önemli olan alınacak kararların doğuracağı sonuçların iyice gözden geçirilmesidir.
 
Son aşamada ise karar verilir.
 
Bu hareket tarzının en önemli özelliği norm, prensip ve değerlerin açıkça karar mekanizmasının içinde yer almasıdır.
 
Örnek Olay
 
MİRO LTD. ŞTİ.
 
Murat Bey 55 yaşındadır ve yedi senedir yeminli mali müşavir olarak çalışmaktadır. Eskişehir’de dürüstlüğü ile tanınan ve takdir gören tecrübeli bir meslek mensubudur. Murat Bey, beş senedir Miro Ltd. Şti.’ne hizmet vermektedir. Şirketin sahibi Osman Bey ile bu seneler içinde çok iyi dost olmuşlardır. Aralarındaki karşılıklı güven ilişkisi neticesinde, Osman Bey, şirketiyle ilgili pek çok önemli kararı Murat Bey’e danışarak alır hale gelmiştir. 2001 krizinde şirket, tahsilât sorunu nedeniyle finansal açıdan büyük zorluklar yaşamış, Osman Bey’e ve Murat Bey’e göre, şirketin borçlu olmaması nedeniyle, bu kriz atlatılabilmiştir. Ancak Osman Bey’in rakibi olan pek çok şirket bu dönemde banka borcu nedeniyle batmıştır. Osman Bey sık sık Murat Bey’in danışmanlık desteği olmasa şirketinin bu kadar uzun ömürlü olamayacağını belirtmektedir.
 
Ancak Osman Bey’in sağlık sorunları nedeniyle zorunlu emeklilik zamanı gelmiştir. Uzun bir tedavi dönemi için hastaneye yatmalıdır. Bu sağlık sorunları, artık çok iyi dostu haline gelen Murat Bey’i çok üzmüştür.
 
Osman Bey şirketini, oğlu İsmail Bey’e devretmek durumundadır. Ancak oğlunun tecrübesiz olduğunu ve şirketi iyi yönetemeyeceğini düşünüp endişelenmektedir.
 
Osman Bey, devir gerçekleşmeden önce Murat Bey’i yanına, hastaneye çağırır ve şöyle der:
 
Osman Bey: Murat Bey üstadım, hoş geldin. Seni görmek bana da moral verdi. Oğluma şirketi devretmeden seninle konuşmak istedim. Bu kadar sene ikimizin de iyi niyeti ve emeğiyle, bu şirketi seninle birlikte buralara getirdik, büyüttük. Senden ricam, bundan sonra da şirketime sahip çıkmandır. Lütfen İsmail’e de danışmanlık yap. Eğer bir hatasını görürsen, uyar. Ayrıca lütfen şirketin gidişatından beni de haberdar et. Moralimi yüksek tutmam gerek. Biliyorsun, aklım işte. Şu stresten beni kurtar. Bu bizim 15 senelik emeğimiz. İsmail çok tecrübesiz, daha önce yaptığı hatalar da malumun… Şirket sana emanet! Sana güveniyorum.
 
Murat Bey: Osman Beyciğim, sen bunları düşünüp kendini yıpratma. Moralini yüksek tut. Ben ilgilenirim. Merak etme.
 
Şirketin İsmail Bey’e devri gerçekleşir. Neyse ki bir süre sonra Osman Bey’in sağlık durumu iyiye gider ve hastaneden çıkar.
 
Murat Bey, bu sırada İsmail Bey’in şirketi yönetme şeklinden endişe duymaktadır. Şirket Murat Bey’e göre aşırı borçlu hale gelmiştir. Murat Bey’e göre İsmail Bey’in aldığı finansal kararlar hatalıdır ve şirket kötü yönetilmektedir. Murat Bey, duruma müdahale edilmezse şirketin iflas edeceğini düşünerek çok üzülür ve İsmail Bey’in ofisine gider. İsmail Bey’le konuşmaya çalışır, ancak bu konuşmada yeni bir kredi başvurusunda daha bulunduğunu öğrenir. İsmail Bey, Murat Bey’den, bu konunun babasına iletilmemesini rica eder. Yeni yatırımlarını, projelerini anlatır. Kredilerin, bu yatırımlar için gerekli olduğundan ve şirketin çok daha fazla büyüyeceğinden heyecanla bahseder. Ayrıca eğer babasına bilgi verirse, şirketinin başka bir meslek mensubuyla anlaşacağını ve kendisiyle çalışamayacağını belirtir.
 
Bu durumda aslında bir nevi vicdanıyla karşı karşıya kalan Murat Bey; durumu Osman Bey’e iletsin mi? Çünkü ona göre gidişat iyi değil ve şirket bu kadar kötü yönetilmeye devam ederse iflas edecek. Buna müdahale edip etmeme konusunda tereddüt yaşıyor.
 
2 Tucker’ın 5 soru modeli
 
Etik vakayla ilgili olarak alınan karar;
 
Karlı mı?
 
Yasal mı?
 
Adil mi?
 
Doğru mu?
 
Sürdürülebilir ve çevresel bir kaygı taşınıyor mu?
 
Tucker’ın, önerdiği hareket tarzı, diğer hareket tarzından oldukça farklı olmakla birlikte etik ikilem ile karşılaşıldığında kullanılacak bir modeldir.
 
Tucker’in önerdiği tüm sorular her etik problemde kullanılamayabilir. Bu modeli uygularken özellikle kârlı mı, adil mi, doğru mu gibi soruları yanıtlarken kime göre ve neye göre değerlendirildiğinin düşünülmesi gerekir. Örneğin, kârlılığın, diğer alternatife göre değerlendirilmesi gerekir.
 
Adilliğin ise kime göre adil olduğu düşünülmelidir. Adalet, olayla ilgili tüm paydaşlar yönünden değerlendirilmelidir. Örneğin, fakir bir ülkede yapılacak bir fabrikanın yeri, doğal denge için çok önemli ormanlık bir alandadır. Ancak halk çok fakir olduğundan bu fabrikanın yaratacağı iş onlar için çok önemlidir. Bu durumda adalet kavramının fakir halka göre ve ülkenin ve dünyanın doğal dengesinin bozulmasından etkilenecek olan insan ve hayvanlara göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
 
Doğruluk ise temel alınan etik perspektife göre değişiklik gösterebilir.
 
Sonuç olarak, etik ikilem ile karşılaşıldığında her iki hareket tarzı da olayı tüm perspektiflerden ele almamızı sağlayan farklı çözüm yolları sunmaktadır.
 
Örnek olay
 
İKİLEM
 
Denetim şirketi, Türkiye’de makina üretip ihraç eden bir şirket ile ilk tanışma görüşmesine gitmiştir. Bu görüşme sırasında şirketin mali işler müdürü yurtdışı satışlarını Avrupa’da kurdukları satış şirketi aracılığı ile yaptıklarını, transfer fiyatlaması uygulayarak kârı Avrupa’daki şirketlerinde gösterdiklerini ve bu sayede Türkiye’de vergi ödemediklerini belirtmiştir.
 
Fakat değişen vergi uygulaması nedeniyle bu yıl kârın büyük bir kısmını Türkiye’de göstermek istemektedirler. Bu nedenle mali işler müdürü, üretim ve muhasebe departmanına Avru
pa’daki şirkete yasal olarak yükleyebilecekleri mümkün olan bütün maliyetleri yüklemelerini bildirmiştir.
 
Firma, müşteriyi kabul edip etmemek konusunda kararsızdır.
 
Sonuç olarak, etik ikilem ile karşılaşıldığında, her iki hareket tarzı da olayı tüm perspektiflerden ele almamızı sağlayan farklı çözüm yolları sunar.
 
Muhasebe denetiminde hata ve hilenin incelenmesi:
 
ABD’de Enron, Worldcom, Global Crossing, Tyco, Cerox ve AB’de de Parmalat, Ahold gibi finansal raporlama ve denetim skandallarının ortaya çıkması, sermaye piyasalarına, şirket yönetimlerine, finansal raporlara ve söz konusu şirketlerin denetimini yapan bağımsız denetim şirketlerine ve denetçilere olan güveni derinden sarsmıştır.
 
Söz konusu husus, sadece ABD piyasalarını etkilemekle kalmamış, gelişmiş ve gelişmekte olan bütün piyasaları etkilemiştir.
 
Öyle ki, bir çalışmada ABD’de incelenen 300 hileli vakada toplam olarak 120 milyar dolar maliyet ortaya çıkmıştır. Bu tutar COSO’nun 1999’da, 19871997 arası için yaptığı araştırmada hile başına 25 milyon dolardır.
 
Bu gelişmeler sonucu, denetimin istenilebilir şekilde yapılabilmesi için, dünya çapında çeşitli organizasyonlar kurularak yasalar çıkartılmıştır.
 
Bunların başlıcaları, Treadway raporu, Halka Açık Şirketler Gözetim raporu, Blue Ribbon Komitesi önerileri ve Sarbanex Oxley Yasasıdır.
 
Aynı şekilde, Türkiye’de meydana gelen banka skandallarının birçoğunun olumlu denetim raporlarına sahip olması, denetim mesleğinin meslek etiği, denetimde kalite gibi konuların ciddi şekilde tartışmaya açılmasına neden olmuştur.
 
2002’de ABD’de gerçekleşen muhasebe skandalları sonrası hileli muhasebe uygulamalarının engellenebilmesi için köklü düzenlemelere ihtiyaç doğmuş ve Sarbanes Oxley Yasaları bu sırada yürürlüğe konmuştur.
 
Amerika’da SEC tarafından çıkarılan reform niteliğindeki Sarbanes Oxley Yasasında ağırlıklı olarak kurumsal yönetim, yeni muhasebe ve denetim düzeni ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
 
Sarbanes Oxley Yasasının getirdiği başlıca düzenlemeler;
 
PCAOB (Kamu Gözetim Kurulu) oluşturulmuştur.
 
Denetlenen firmalarda defter tutma gibi hizmetler yasaklanmıştır.
 
Hukuki danışmanlık hizmetleri yasaklanmıştır.
 
Denetlenen firmada iç denetim sağlanması hizmeti yasaklanmıştır.
 
Hile ile ilgili yeni federal suçlar oluşturulmuştur.
 
Yukarıda belirtilenlerin dışında, Sarbanes Oxley Yasası ile birlikte; bağımsız denetim şirketlerinin denetim dışı hizmetlerine sınırlamalar, şirketlerin mesleki etik kurallarını oluşturma zorunluluğu, periyodik raporlarla kamuya açıklanacak yükümlülüklerin artırılması, bilanço dışı işlemler ve önceden tahmin edilebilen finansal sonuçlar için daha sıkı kurallar benimsenmesi gibi yeni düzenlemeler getirilmiştir.
 
Bu yasa, muhasebe yasası olmanın ötesinde, muhasebe hile ve hataları nedeniyle halka açık şirketlerin yönetimine sorumluluk yükleyen, şirket yöneticileri ile ilgili çok ciddi birtakım suç ve cezaların tanımlandığı, şirketlerin karar verme sisteminde etkili olan diğer kişilerle ilgili bazı yeni yükümlülükler getirmiştir.
 
Meslek etiği ile ilgili bazı sorular ve cevapları
 
Hediye ve ikramlar mesleki etik için tehlike oluşturur mu?
 
Evet, kişisel çıkar veya yakınlık tehdidi oluşturabilir. Hediyenin büyüklüğü önemlidir.
 
Meslek mensubu kendini ve işini tanıtırken nelere dikkat etmelidir?
 
Sunulacak hizmetler, sahip olunan özellikler ya da tecrübeler hakkında abartılı iddialarda bulunmamak, diğer kişilerin çalışmasına kötüleyici atıflarda ya da asılsız kıyaslamalarda bulunmamak.
 
Meslek mensubu etik kuralların belirli bir şartını uygularken uygunsuz bir duruma sebep olabilecek ya da kamu çıkarına olmayan bir durumla karşılaşırsa ne yapmalıdır?
 
Meslek mensubu, mesleki kuruluş veya ilgili düzenleyici kuruluş ile istişare etmelidir.
 
Meslek mensubu meslek etiğine karşı oluşabilecek tehditleri ortadan kaldıramadığı veya kabul edilebilir bir seviyeye indiremediği zaman ne yapmalıdır?
 
Bu tür durumlarda dahil olduğu profesyonel hizmeti geri çevirmeli ya da gerekirse sözleşmeden çekilmeli veya işveren kuruluştan istifa etmelidir.
 
Bağımsız çalışan meslek mensubu, aynı sektörde birbirine rakip olan iki firmanın işini üstlenmesi halinde ne yapmalıdır?
 
Tarafların çıkarlarının çatıştığı bir konu ile ilgili olarak iki veya daha fazla taraf için hareket ettiğini tüm taraflara bildirmesi ve bu şekilde hareket etmek konusunda onların onayını alması gerekir.
 
Bağımsız çalışan meslek mensubu aynı sektörde birbirine rakip olan iki firmanın işini üstlenmesi halinde oluşan riski nasıl kabul edilebilir seviyeye getirebilir?
 
Farklı sözleşme ekipleri kurulabilir, bilgiye erişimi engelleyen prosedürler (örneğin bu ekiplerin kati fiziksel ayrımı, gizli ve güvenli veri doldurma) uygulanabilir.
 
Mesleki yeterlilik ve özen ilkesinin profesyonel muhasebecilere yüklediği sorumluluk nedir?
 
Müşteri veya işverenin yeterli mesleki hizmet almasını sağlayacak düzeyde mesleki bilgi ve beceriye sahip olmak, mesleki hizmetleri sağlarken mevcut teknik ve mesleki standartlar ile uyum içinde dikkatle hareket etmek sorumluluğunu yükler.
 
Gizli bilgi hangi durumda açıklanabilir?
 
Yasa tarafından izin verilen ve müşteri tarafından yetkilendirilen açıklamalar
 
Yasa tarafından istenen açıklamalar
 
Yasa tarafından yasaklanmayan durumlar
 
Bir üye kuruluş veya mesleki kuruluşun kalite incelemesine uymak
 
Bir üye kuruluşun veya düzenleyici kuruluşun soruşturma veya teftişine cevap vermek
 
Yasal kavuşturmada meslek mensubunun mesleki çıkarını korumak
 
Teknik standartlar ve etik gerekliliklere uymak
 
Müşteri işletmeye ücretlendirme yapılırken nelere dikkat edilmelidir?
 
Aynı iş için farklı meslek mensuplarınca farklı fiyat verilmesi söz konusu olabilir. Ancak ücretlendirme konusundaki hatalı talepler, işin mesleki özen ve titizlikle yapılması konusunda tehdit oluşturabilir. Uyulması gereken teknik ve mesleki standartlar için risk oluşabilir. İşin mesleki özen ve titizlikle yapılabilmesini gerektirecek düzeyde eleman ve zaman tahsisini kapsayan bir sözleşme ücretinin belirlenmesi gerekir. Ayrıca işin kapsamı ve kriterleri net şekilde belirlenmelidir.
 
Mesleki hizmetlerin pazarlanması etik açıdan ne sonuçlar doğurur?
 
Mesleki hizmetlerin pazarlanması mesleki itibarı zedelememelidir. Sunulan hizmet, sahip olunan özellikler ve iş tecrübesi ile orantılı olmalıdır. Abartılı iddialarda bulunmaktan kaçınılmalıdır. Diğer meslek mensuplarının sunduğu hizmetlerle asılsız karşılaştırmalar yapılmamalıdır. Haksız rekabet ve reklam yasağı yönetmeliğine aykırı hizmet sunumu yoluna gidilmemelidir.
 
Müşteri varlıkları meslek mensubunca koruma altına alınabilir mi?
 
Kesinlikle hayır. Buna ilişkin müşteri varlıklarının emanet olarak alınmasını yasaklayan mecburi meslek kararı yürürlükte olup, buna aykırı davranışlar meslek etiği açısından mesleki davranış ve tarafsızlık ilkesine aykırılık oluşturur.
 
Meslektaşlar arası ilişkiler etik açıdan nasıl olmalıdır?
 
Bütün meslektaşlarımızın öncelikli olarak meslektaşlar ile iyi ilişkiler ilkesine uyması gerekir. Meslek mensuplarının kendileri ile ilgili konularda meslek vakar ve onuruna uygun davranması gerekir. Saygısızlık içeren söylenti, yalan bilgi ve çarpıtmalardan kaçınılmalıdır. Aksi davranışlar meslek ahlak ve kurallarına aykırılık teşkil eder.
 
Etik kurallara sıkı bağlılık, iş kapasitesini engeller mi?
 
Hiçbir toplumda tercih edilir olmanın şartları arasında negatif değerler yer almaz. Her koşul ve durumda yapılan işin gerektirdiği kural ve ilkelere göre davranılmalıdır. Mesleği icra ederken tek boyutlu düşünmek, sapmalara neden olur. Davranışlar, her aşamada tutarlılık ve sorumluluk taşımalıdır.
TÜRMOB Tarafından hazırlanmıştır.
 
 

 
PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter