Geri dön

TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ DERS NOTLARI

 

TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ DERS NOTLARI

 

Müzik Nedir?

*Müzik hakkında çok fazla tanım vardır. Hepsi de kabul edilebilir tanımlardır, ancak hepsini içine alacak genel bir tanım yapmak oldukça zordur. Ancak yine de tanımlamaya çalışırsa şöyle diyebiliriz: Müzik, insanların hislerini, düşüncelerini, doğadan aldıklarını ve bazen de salt doğayı anlatan, ifade eden, düzenlenmiş seslerdir. En ilkel çağlardan beri var olduğu bilinmektedir.

Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür. Nitekim; Musiki-musika-muzika-müzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde m-o-u-s-a harfleriyle yazılan ve musa diye okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi. Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin konuştuğu dil anlamını verir.( ta musiké ) Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi terimle meleklerin dili denilmiştir.(Elest bezmi’nin avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan itibaren batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini gösterir.

Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu, düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır.

Ses

Herhangi bir cisimden çıkan ses dalgalarının hava aracılığıyla kulağımıza ulaşmasına ses denir. İnsan kulağı 20 ve 20.000 Mhz arasındaki sesleri duyabilmektedir. Sesin özellikleri şöyle sıralanabilir:

1.Sesin Yüksekliği: Seslerin tizliğini(inceliğini) ve pesliğini (kalınlığını) ifade eder.

2.Sesin Tınısı: Sesin ayırt edilebilme özelliği olan rengi-kişiliğidir. örnek, insan sesi,keman sesi, piyano sesi

3.Sesin şiddeti(Gürlük): Sesin kuvvetliliğini ve hafifliğini ifade eder.

4.Sesin sürekliliği: Sesin zaman içindeki yayılımını ifade eder. Uzunluk ve kısalığını belirtir.

5.Sesin Vurgusu: İfade ve yorum itibariyle seslerin vurgulanmasıdır.

Ritim

Seslerin belirli bir süre içerisinde ahenkli ve düzenli sıralanmasını sağlayan unsurdur.

Solfej

“okuma” anlamına gelir. Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir.

Bona

Sesleri sadece adları ve süreleriyle okumaya denir.

Vuruş

Bir müzik yapını okurken süreleri oranlayıp ölçülendirebilmek için uygulanan yönteme vuruş denir. Vuruş ölçü esas alınarak yapılır.El, ayak veya başka materyallerle uygulanabilir.

Porte

*Notaların üzerine yazıldığı beş çizgi, dört eşit aralıktan oluşan şekle porte ya da dizek adı verilir. Notalar portenin üzerinde aldıkları yere göre birbirinden ayırt edilir.

Nota

Nota sözcük olarak Latince kökenlidir. Not kayıt anlamında kullanılır. Sesleri kayır etmekle ilgili bir terimdir. Bugün kullandığımız evrensel nota dili ve porte 11. yüzyılda İtalya’ da bir rahip ve müzik adamı olan Guido d’Arezzo Tarafından bulunmuştur. Notaya isimlerini veren bir ilahinin her mısrasının ilk hecesidir. Bu sıralama daha sonra si sesinin eklenmesiyle ve 17.yy da Donun UT kelimesinin yerini almasıyla şöyle sıralanmıştır: Do, re, mi, fa, sol, la, si. La sesinin uluslararası bir standarda kavuşturulmasıyla frekansı 440 Hz. olarak saptanmıştır. La notasının temel alınmasının nedeni bebeklerin ilk doğduğunda la sesi çıkarmalarıdır.

*Seslerin yüksekliklerini ve sürelerini gösteren işaretlere nota denir. Şöyle düşünebiliriz: Yazıdaki harflerin yerine müzikte notalar vardır. Her nota belli bir sesi işaret eder. Nota okumayı bilen bir kişi, notalara bakarak hem o sesin yüksekliğini (incelik-kalınlık ayrımını), hem de o notanın ne kadar süreyle devam edeceğini (çalınacağını ya da söyleneceğini) anlar. (Bkz. Örn 1)

 

 

 

 

 

7 adet nota ismi vardır: Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si. Bu notalar İngiliz sistemine göre harflerle de adlandırılır. Sırasıyla şöyledir: Do:C, Re:D, Mi:E, Fa:F, Sol:G, La:A, Si:B. (Bkz. Örn 2)

 

Do   Re Mi Fa Sol La Si Do

 

Anahtarlar

*Nota adlarıyla belirtilen kesin ses yüksekliklerinin tam olarak bilinebilmesi, daha basit bir deyişle notaların okunabilmesi, ayırt edilebilmesi için kesinlikle gerekli olan araçlardan biri de anahtardır.

 

Başında anahtar görmediğimiz bir dizekte yer alan notalara isim veremeyiz. 3 çeşit anahtar vardır: Sol, Fa ve Do.

 

Sol Anahtarı

Sol anahtarı adını sol notasından alır. Portenin ortasından (alttan 2. Çizgiden) başlar ve dolayısıyla burada yer alan nota “sol” adını alır. (Bkz. Örn. 3)

 

Fa Anahtarı

Kalın sesleri göstermek için kullanılır. Anahtarın iki noktası arasından geçen çizgi portede “Fa” notasını gösterir. Diğer notalar buna göre isimlendirilir. (Bkz. Örn. 4)

 

Do Anahtarı

Portenin 1., 2., 3. ve 4. çizgilerinden başlayarak yazılmak üzere dört türü vardır. Anahtarın ortasındaki birleşim yerindeki çizgiye “Do” notası yazılır. Diğer notalar buna göre adlandırılırlar. (Bkz. Örn. 5)

 

Nota Değerleri

*Bir notayı gördüğümüz zaman sadece o sesin yüksekliğini değil, ne kadar süreyle çalınacağını da düşünmek zorundayız. Nota yazısı sadece ses yüksekliğini değil, sesin uzunluğunu da belirtir. Porte üzerinde sıralanış biçimlerinden notanın yüksekliğini ayırt ettiğimizi daha önce söylemiştik.

Notaların şekillerinden de o notanın değerini (süresini), yani, ne kadar süreyle çalınacağını anlarız.

Günümüzde kullanılan en uzun nota, birlik notadır. Birlik nota 4 vuruş süresince uzar. (Bir şarkıya el ya da ayak vurarak eşlik ettiğimizde aslında o şarkının vuruşlarını veririz. Vuruş dediğimiz şey, belirli bir ritimde art arda sıralanan birimlerdir. Düzenli kalp atışını ya da saat tik-taklarını örnek verebiliriz.) Birlik nota, şu şekilde gösterilir: (Bkz. Örn. 6)

Portenin hangi çizgisi üzerinde yer alırsa alsın, bu içi boş şekli gördüğümüzde, o notanın 4 vuruş süresince uzayacağını anlarız.

Birlik, yani 4 vuruşluk notayı zaman olarak ikiye bölersek iki vuruşluk notalar elde ederiz. İki vuruşluk notalara verilen isimse “ikilik nota”lardır. İkilik nota şu şekille ifade edilir: (Bkz. Örn. 7)

(Burada önemli iki noktayı anlamak gerekir: Birincisi; nota ismi (Örn; do,re,mi vs.) ile nota süresinin ismini karıştırmamak gerekir. Birlik ya da ikilik olarak adlandırdığımız şey, “nota süresi” nin ismidir. İkincisi nokta şudur; “nota süresi” ile “nota süresinin ismi” karıştırılmamalıdır. Örneğin, yukarıda anlatıldığı gibi birlik nota, bir vuruş değil, 4 vuruştur. “Birlik” nota süresinin adıdır.)

İkilik notayı vuruş olarak ikiye böldüğümüzde iki tane dörtlük (bir vuruşluk) nota elde ederiz. (Bkz. Örn. 8)

Dörtlük nota ikiye bölündüğünde iki tane yarım vuruşluk nota elde edilir. Bu yarım vuruşluk notalar sekizlik olarak adlandırılır. (Bkz. Örn. 9)

İki ya da daha fazla yarım vuruşluk (sekizlik) nota yan yana geldiğinde gruplamanın daha rahat yapılabilmesi ve daha rahat okunabilmesi için, genellikle şu şekilde kuyrukları birleştirilerek yazılır: (Bkz. Örn. 10)

Bu yazım şekli notanın süresini değiştirmez. Yarım vuruşu ikiye bölersek de iki tane çeyrek vuruşluk (onaltılık) nota elde ederiz. İki ya da daha fazla yarım vuruşluk nota yan yana geldiğinde oluşan yazım farkı, bundan sonra böleceğimiz notalarda da geçerlidir. (Bkz. Örn. 11)

Onaltılık notayı ikiye böldüğümüzde otuzikilik (1/8 vuruşluk), otuzikiliği böldüğümüzde altmışdörtlük, altmışdörtlüğü böldüğümüzde ise yüzyirmisekizlik nota elde ederiz. (Bkz. Örn. 12) Ancak altmışdörtlükten sonraki notalar çok seyrek kullanılır.

Uzatma İşaretleri

Uzatma Noktası

*Herhangi bir notanın “yanına” konulan nokta, o notayı kendi değerinin yarısı kadar uzatır. Örneğin, iki vuruşluk bir nota kendi değerinin yarısı kadar uzayacağı için 3 vuruş olarak, bir vuruşluk bir nota ise, bir buçuk vuruş olarak çalınır ya da okunur. (Bkz. Örn. 13)

*Bazen ölçü zamanının olması gereken yerde sembol görürüz. Bu sembol de “Dört dörtlük” (Bkz. Örn. 30). Sürelerin vuruşları ise belirli bir Örn. 31)

 

*Bu terimlerden en çok kullanılanlar şunlardır:

Grave   -   Çok Ağır

Largo    -   Geniş

Adagio    -   Acele Etmeden

Andante   -  Yürük

Moderato   -  Orta Hızda

Allegretto    -   Oldukça Hızlı

Allegro   -   Hızlı

Vivace   -  Canlı

Presto    -   Çok Hızlı

*Yukarıdaki diziyi majör dizide aralıkların sıralanışına göre incelersek, son iki aralığa kadar “2 tam 1 yarım, 3 tam 1 yarım” sıralanışına uygun olduğunu görürüz. Dizinin sondan ikinci aralığında, tam aralık yer almalıdır. Oysa burada mi-fa sesleri kullanılmıştır. Mi ve fa arasında yarım aralık vardır. Aynı şekilde fa ve sol sesleri arasında da tam aralık vardır. Ancak diziye göre istenen yarım aralıktır. Bu aralıkları dizide istenen hale getirmek için ilk önce mi-fa sesleri arasındaki yarım aralığı tam aralığa çıkarmamız gereklidir. Eğer “fa” sesini yarım perde tizleştirirsek, mi-fa arasındaki yarım aralığa bir yarım daha ekleyerek tam aralık haline getirmiş oluruz. (Yarım perde tizleşen “fa” sesi “mi” sesinden uzaklaşacak, dolayısıyla aralarındaki aralık artarak tam perdeye dönüşecektir.) “Fa” sesini yarım perde tizleştirmek için yapılması gereken “fa”ya diyez koymaktır. Böylece mi-fa# arası tam ses, fa#-sol arası ise yarım ses sayılacağı için, dizi doğru bir şekilde tamamlanmış olur. (Bkz. Örn. 51)

 

PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter