Geri

SGK’YA OLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ SÜRESİNDE YERİNE GETİREN BORÇLU İŞVERENLERE BORÇLARINI Yİ-ÜFE ORANIYLA TECİL VE TAKSİTLENDİRME İMKANI GETİRİLDİ - 2

SGK’YA OLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ

SÜRESİNDE YERİNE GETİREN BORÇLU İŞVERENLERE

BORÇLARINI Yİ-ÜFE ORANIYLA

TECİL VE TAKSİTLENDİRME İMKANI GETİRİLDİ

Bölüm 2

1.2.Tecil ve taksitlendirmeler ile yapılandırmalar devam ederken oluşan cari ay prim  borçları  6183  sayılı  Kanunun  48/A  maddesine  göre  taksitlendirilebilecek mi?

  • 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile 48/A maddesine göre tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması 48/A maddesinden yararlanılmasına engel teşkil etmez.
  • 48’inci madde kapsamında tecil ve taksitlendirmesi devam ederken ödenmeyen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesinin talep edilmesi halinde cari ay primlerinin 48/A maddesi şartlarını taşıması koşuluyla taksitlendirme süresi içinde bir defaya mahsus olmak üzere 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilebilecektir. Bu takdirde cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesi nedeniyle 48 inci maddeye göre yapılan taksitlendirme işlemi bu cari aylar (48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen cari aylar) yönünden bozma şartı oluşmadığı sürece dikkate alınmayacaktır.
  • Ancak, 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmesinin (gerek taksitler yönünden gerekse cari ay primleri yönünden) bozulması halinde, bozma koşulunun oluştuğu tarih itibarıyla 48 inci madde taksitlendirmesinin de bozma koşuluna girmiş olması halinde (bir takvim yılında en fazla dört cari ay priminin son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmemiş olması) 48 inci madde taksitlendirmesi de bozulacaktır.

ÖRNEK 10: Borçlu (E), 29/12/2017 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden borçlarını 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirdikten sonra 2018/03-04-05-06 aylarına ilişkin cari ay primlerini ödeyememiştir. Ödeyemediği dört cari ay primini 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için SGK’ya başvurduğunda diğer şartları da taşıması halinde bu başvurusu kabul edilecektir. Ancak 2018/03-04-05-06 ay primlerinin 48/A kapsamında taksitlendirmesinin 15/03/2019 tarihinde taksitler yönünden bozulduğu ve ödenen taksitler sonucu 2018/03-04 ayların tahsil edilmiş olduğu düşünüldüğünde, 2018/05-06 ayların devam eden 48 inci madde taksitlendirmesi bakımından da cari aylar olması ve en geç son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmesi gerektiğinden 2018/05-06 ayların en geç 31/12/2019 sonuna kadar ödenmesi halinde 29/12/2017 tarihinde yapılan 48 inci madde taksitlendirilmesi cari ay yönünden bozulmayacaktır.

  • Yukarıdaki örnekte 48/A maddesi kapsamındaki tecil ve taksitlendirmenin 31/12/2019 tarihinden sonra bozulması halinde 29/12/2017 tarihindeki 48 inci madde kapsamındaki tecil ve taksitlendirme de bozulacaktır.
  • 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme yapıldıktan sonra ödenmeyen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmesinin talep edilmesi halinde bu talep 48 inci madde uygulamasında olduğu gibi mevcut taksitlendirmeye ekleme şeklinde değil ayrı bir tecil ve taksitlendirme şeklinde uygulanacaktır.
  • 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmesi devam ederken taksitlendirme bozma koşulu oluşmaması kaydıyla ödenmeyen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesinin talep edilmesi (yeni bir 48/A talebi) halinde cari ay primlerinin 48/A maddesi şartlarını taşıması koşuluyla taksitlendirme süresi içinde bir defaya mahsus olmak üzere 48/A maddesi kapsamında ayrı taksitlendirilebilecektir. Bu takdirde cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesi nedeniyle ilk yapılan 48/A maddesi taksitlendirme işleminde bu aylar (yeni talep neticesinde 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen aylar) yönünden bozma şartı olarak dikkate alınmayacaktır.
  • Ancak, yeni talep neticesinde 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen ay primlerinin 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmesinin (gerek taksitler yönünden gerekse cari ay primleri yönünden) bozulması halinde, bozma koşulunun oluştuğu tarih itibarıyla ilk yapılan 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmenin de bozma koşuluna girmiş olması halinde (bir takvim yılında en fazla iki cari ay priminin son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmemiş olması) ilk yapılan 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirme de bozulacaktır.
  • 6183 sayılı Kanunun 48 inci veya 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme işlemi yapıldıktan sonra tecil başlangıç tarihinden önceki bir döneme ilişkin borç tahakkuk etmesi halinde bu ayların 48/A maddesi şartlarını taşımaları ve ikinci defa 48/A hakkı kullanılmamış olması halinde bu borçlar da 48/A maddesi kapsamında ayrı olarak tecil ve taksitlendirilebilecektir.


1.3.Başvuru nereye yapılmalıdır?

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinden yararlanmak isteyen borçluların,

  • Bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak,
  • Borçlunun bu kapsamda birden fazla sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından takip edilen borcunun bulunması halinde yazılı olarak işyerlerinin işlem gördüğü SGK ünitelerine ayrı ayrı,

Başvuru yapmaları gerekmektedir.

  • 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinden yararlanmak isteyen borçluların bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak başvurmaları gerektiğinden işyerinin bağlı bulunduğu SGK ünitesi dışında başka bir ünitede niyabeten (Vekaleten) taksitlendirme yapılmayacaktır.

1.4.İşveren dışındakiler belirtilen hükümden yararlanabilirler mi?

Asıl Kurum borçlusu (gerçek veya tüzel kişi) dışında kalan kefiller, şirket ortakları, üst düzey yöneticiler ve kanuni temsilciler gibi Kurum borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar için 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi hükmünden yararlanamayacaktır.

1.5.Mali Tablo Analizlerini Kimler Yapacak?

  • Mali Tablo Analizlerinde, SGK’nın denetim yetkisi saklı kalmak şartıyla meslek mensuplarımız tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen raporlar esas alınacaktır.
  • Düzenlenen rapor neticesinde tecil ve taksitlendirmeden yararlanmaması gerektiği halde yararlanılmış olması durumunda borç ödenerek tecil ve taksitlendirme işlemi bitmiş olsa bile tecil ve taksitlendirme işlemi iptal edilir. Kasten gerçeğe aykırı rapor düzenleyenler, oluşan SGK zararından borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulur. Bu düzenleme hataen yapılan işlemleri kapsamamaktadır.
  • Çok zor durum derecesinin olması gerekenden yüksek gösterildiği durumlarda ise ödeme planı revize edilerek ödeme planı güncelleştirilir ve yeni plana göre aradaki fark tutar tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenir. Tecil ve taksitlendirmeye konu borcun ödenmesinden sonra bu durumun ortaya çıkması halinde ise aradaki farkın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi istenir, aksi halde tecil ve taksitlendirme işlemi geriye doğru iptal edilir.
  • Düzenledikleri rapor ile SGK’nın zararına sebebiyet verdikleri veya henüz zarar doğmamış olsa bile SGK’yı yanılttıkları tespit edilen meslek mensuplarınca 5 yıl boyunca düzenlenen raporlar işleme konulmaz.
  • Meslek mensuplarının şirket hâlinde çalışması durumunda, düzenlenecek raporlardan doğacak cezai ve mali sorumluluk, raporu düzenleyen meslek mensubuna aittir.
  • Meslek mensupları, defter ve belgelerini tuttukları mükellefleri veya kendilerinin, boşanmış dahi olsa eşinin usul ve füruundan birinin veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve ikinci dereceye kadar (bu derece dâhil) kayın hısımlarının ya da bunların yönetici oldukları veya yönetiminde görev alarak ortak oldukları işyerleri hakkında düzenledikleri raporlar işleme alınmaz.

1.6.Kapsama girecek işyerlerine göre tecil ve taksitlendirme yetkisi kimlerdedir?

a - Borç tutarlarına göre;

  • Sosyal güvenlik merkezlerince takip edilen ve 1.500.000 TL’ye kadar olan SGK alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde sosyal güvenlik merkezlerinin müdürü,
  • 1.500.001-3.000.000 TL arası SGK alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde sosyal güvenlik il müdürü,
  • Büyükşehir belediyesi bulunan illerdeki sosyal güvenlik il müdürleri 1.500.001-4.000.000 TL

arası SGK alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde,

yetkilidir.

b - Bünyesinde icra takip, haciz ve satış işlemlerinin yürütüldüğü sosyal güvenlik merkezi kurulmayan sosyal güvenlik il müdürlüklerinde; büyükşehir belediyesi olan iller için 4.000.000 TL’ye kadar, diğer illerde ise 3.000.000 TL’ye kadar olan borçların tecil ve taksitlendirme yetkisi il müdürlerindedir.

c- Büyükşehir belediyesi olan iller için 4.000.000 TL’yi, diğer iller için ise 3.000.000 TL’yi aşan tutarların tecil ve taksitlendirme talepleri İcra Daire Başkanlığına gönderilmekle beraber söz konusu borç tutarları;

3.000.001-4.500.000 TL arasında ise İcra Daire Başkanı,

4.500.001-6.000.000 TL arasında ise Genel Müdür,

6.000.001-7.500.000 TL arasında ise Kurum Başkanı

7.500.001 TL ve üzerinde ise Kurum Yönetim Kurulu, tarafından değerlendirilir.

1.7.Tecil ve Taksitlendirmede hangi faiz oranları dikkate alınır?

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi uyarınca yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde, aynı yapılandırmalarda olduğu üzere, tecil edilecek borç tutarına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları basit usulde uygulanacaktır. Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde gecikme cezası ve zammı yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.

1.8.Teminat aranmayacak durumlar nelerdir?

* Borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre tecil ve taksitlendirmeye konu borç toplamının işyeri ve borç türüne bakılmaksızın 500.000 (beş yüz bin) TL’yi aşmaması şartıyla tecil edilecek borçlar için teminat aranmaz.

* Tecil ve taksitlendirilecek SGK alacaklarının toplam tutarının 500.000 TL’yi aşması durumunda, gösterilmesi zorunlu olan teminat tutarı 500.000 TL’yi aşan kısmın %25’i kadardır.

* Tecil ve taksitlendirilen borç toplamının 500.000 TL’ den fazla olması ve tecil şartlarına uygun taksit ödemeleri devam ettiği sürece borçlu tarafından başkaca borçları için yeni tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulduğunda, daha önce tecil edilmiş borçların 500.000 TL’ ye kadar olan kısmı için teminat aranmamış olması nedeniyle, tecil ve taksitlendirilmesi talep edilen borcun %25’i oranında teminat gösterilmesi istenilir.

1.9.Teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmazların değer tespitlerinde esas alınacak raporlar hangileridir?

Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde teminat olarak taşınmaz gösterilmiş ise değer tespitlerinde;

*  SGK teknik elemanlarınca düzenlenen raporlar,

* Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde yetkilendirilmiş değerleme uzmanları veya değerleme şirketleri tarafından düzenlenen raporlar,

* Ticaret, Sanayi ve Deniz Ticaret Odaları ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları veya bunların bağlı olduğu birlik yönetimlerince bilirkişilik, eksperlik ve hakemlik yapma yetkisi verilenler tarafından düzenlenen raporlar,

Bankalar ve sigorta şirketleri tarafından yaptırılan değer tespitine ilişkin raporlar,

* Hukuk mahkemelerince tayin edilmiş bilirkişilerce düzenlenen raporlar,

esas alınır.

  • Gösterilen teminat taşınır ise, SGK icra memurunca değer tespiti yapılır. Taşınırın niteliğine göre gerek görülmesi halinde bilirkişilere değer tespiti yaptırılır veya ilgili meslek ve esnaf odalarından görüş alınır ya da emsal malların piyasa araştırması yaptırılır.

1.10.Tecil ve taksitlendirmelerde şahsi kefalet kabul edilir mi?

  • Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçluların hacze kabil bir malının bulunmaması,
  • Yapılan takipler sonucunda haczolunmuş mallarının SGK alacağının tamamını karşılar nitelikte olmadığının tespit edilmesi,
  • Borçluların 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesindeki teminatları da sağlayamamaları

durumunda,

SGK alacağını karşılayacak tutarda mal varlığının olduğu anlaşılan muteber bir üçüncü şahıstan noterden tasdikli şahsi kefalet senedi alınmak suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilir.

1.11.Taksit süreleri, tecil ve taksitlendirmenin başlaması nasıl olacak?

Taksitler aynı yapılandırmalarda olduğu gibi, aylık dönemler hâlinde eşit olarak ödenir. Ancak borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve SGK ünitesince borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki taksit tutarının %50’sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilir. Tecil ve taksitlendirme, tespit edilen taksit sayısına göre hesaplanan ilk taksit tutarının tamamının ödendiği tarihte başlar.

1.12.Tecil ve taksitlendirmenin ihyası nasıl yapılacak?

  • Tecil şartlarına uyulmaması nedeniyle muaccel olan SGK alacağı, bozulma şartının oluştuğu (alacağın muaccel olduğu) tarihten itibaren 30 gün içinde yazılı olarak talep edilmesi ve ödenmeyen taksitlerin tecil faiziyle birlikte ve/veya cari ay primlerinin tamamının bu sürede ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi geçerli sayılacaktır.
  • Aylık taksitin ve/veya cari ay priminin ödenmemesi nedeniyle bozulan tecil ve taksitlendirme işleminin geçerli sayılması hakkından en fazla iki kez yararlanılabilir. Bu hak toplamda en fazla

iki kez kullanılabilecek olup cari ay primleri için iki, taksitler için iki defa şeklinde değerlendirilmeyecektir. Ancak her ikisi yönünden de bozulma şartı aynı 30 günlük süre içinde gerçekleşiyorsa bunlardan yalnız biri yönünden bozulmuş sayılacak ve ikinci ihya hakkı korunacaktır.

  • Buna göre, ödenmeyen taksit ile cari ay primi aynı aya denk geldiğinde 30 günlük süre her iki borç için bir kez işlenmiş olacağından borçlunun bir kez daha ihya hakkı kalmış olacaktır.

ÖRNEK 11: Borçlu (F)’nın İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/0cak ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 18 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Her taksitin son ödeme süresi o ayın son günü olarak belirlenmiştir. 2019 yılı Ağustos ayı ile 2020 yılı Ocak ve Mart ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir. İkiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden 1 Nisan 2020 itibarıyla taksitlendirme işlemi bozulmuş ve SGK alacağı muaccel hale gelmiştir. Ancak bozma işlemi hemen yapılmayacak, bozma şartının oluştuğu tarihten itibaren 30 gün içerisinde (1 Mayıs 2020 resmi tatil olduğundan 2 Mayıs gününe kadar) borçlunun yazılı olarak başvurması ve yine bu süre içerisinde ödenmeyen taksitleri tecil faizi ile birlikte ödemesi durumunda tecil işlemi ihya edilecektir.

Ornek-12: Borçlu (G)’nun Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Şubat ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. 2020 yılı Ocak, Haziran ve Kasım ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ile 2020 yılı Ocak, Nisan ve Ekim aylarına ilişkin cari ay primleri ödenmemiştir. İkiden fazla taksit ile ikiden fazla cari ay primleri süresinde ve tam olarak ödenmediğinden SGK alacağı muaccel hale gelmiştir. Borçlu, bozma şartının oluştuğu tarihten (Kasım ayı taksitinin son ödeme süresinden) 10 gün sonra yazılı olarak başvurmuş ve ödemediği üç taksiti tecil faizi ile birlikte, üç cari ay primini ise gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödeyerek tecil işlemini ihya ettirmiştir. Bu hak taksitlendirme süresi içerisinde en fazla iki kez kullanılabileceğinden ve borçlunun ödemediği üçüncü taksiti ile üçüncü cari ay primi aynı aya denk geldiğinden 30 günlük süre her iki borç için bir kez işlemiş olacağından borçlunun bir kez daha ihya hakkı kalmış olacaktır.

1.13.Tecil ve taksitlendirme şartları nasıl bozulur? Bozulma halinde mahsup nasıl yapılır?

  • İkiden fazla aylık taksitin süresinde ve tam olarak ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur. Ancak ödenmeyen en fazla iki taksitin en geç son taksit süresine kadar (bu tarih dâhil) tam olarak ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz. Aylık taksit miktarının %10’unu geçmemek kaydıyla 10 TL’ye kadar eksik ödemeler taksit ihlali sayılmaz.
  • Bir takvim yılında ikiden fazla cari ay priminin süresinde ve tam olarak ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur. Ödenmeyen en fazla iki cari ay priminin son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz. İdari para cezaları yönünden cari ay kavramı bulunmamaktadır. Ayrıca cari ay yönünden bozma işlemi ödenmeyen borç türü bazında yapılacaktır.
  • Tecil şartlarına uyulmaması nedeniyle muaccel olan SGK alacağı, bozulma şartının oluştuğu (alacağın muaccel olduğu) tarihten itibaren 30 gün içinde yazılı olarak talep edilmesi ve ödenmeyen taksitlerin tecil faiziyle birlikte ve/veya cari ay primlerinin tamamının bu sürede ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi geçerli sayılır. Aylık taksitin ve/veya cari ay priminin ödenmemesi nedeniyle bozulan tecil ve taksitlendirme işleminin geçerli sayılması hakkından en fazla iki kez yararlanılabilir. Tecil ve taksitlendirmeye ait üç taksitin süresinde ve tam olarak ödenmemesi sonucu ödenmeyen üçüncü taksitin ödeme süresini izleyen 30 gün içinde taksitlendirmenin ihyası yönünde SGK ünitesine yazılı başvuru yapılmaması veya ihya başvurusu yapılmasına rağmen bu süre içerisinde ödenmeyen tüm taksitlerin tecil faiziyle birlikte tamamının ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
  • Taksitlendirmenin yapıldığı SGK ünitesi itibarıyla, tecil şartlarına uyulmaması nedeniyle tecil ve taksitlendirme işleminin bozulması halinde tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe hangi borç türünden olursa olsun 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinden yararlanılamaz. Söz konusu haktan 5 yıl geçmedikçe yararlanamama durumu tecil ve taksitlendirmenin yapıldığı her bir SGK ünitesi itibarıyla ayrı ayrı uygulanacaktır.
  • Değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde SGK alacağı muaccel olur ve tecil ve taksitlendirme işlemi ihya yapılmaksızın bozulur ancak tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe 48/A maddesi kapsamında taksitlendirmeye başvuramayacağı hükmü bu durumda uygulanmaz.
  • Haczedilen malın satışına muvafakat verildiği durumlarda SGK’ya ödenmesi gereken bedelin satış işlemini takip eden 10 gün içinde ödenmemesi halinde borçlunun hüsnüniyet şartını ihlal ettiği gerekçesiyle SGK alacağı muaccel olur ve tecil ve taksitlendirme işlemi ihya yapılmaksızın bozulur ve tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında ilgili SGK ünitesine olan tecil ve taksitlendirme talepleri kabul edilmeyecektir.
  • Tecil ve taksitlendirmenin bozulması halinde, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar yerine, gecikme cezası ve gecikme zammı hesabı 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine göre yeniden hesaplanır. Ödenen taksitler (tecil faizi hariç) borca mahsup edilir, tahsil edilmiş bulunan tecil faizlerinin, tecile konu toplam borç içindeki gecikme cezası ve gecikme zammına isabet eden bölümü SGK’ ya irat kaydedildikten sonra, kalan tutar gecikme zammına mahsup edilir.

1.14.Ödemeler nispetinde hacizlerin kaldırılması, teminatın iadesi ve teminat değişikliği nasıl yapılacak?

  • Borçlunun malları üzerine haciz tatbik edildikten sonra söz konusu borcun tecil ve taksitlendirilmesi halinde, daha önce haczedilmiş malları, tecil ve taksitlendirilen borçları için değerleri tutarınca teminat yerine geçer.
  • Tecil ve taksitlendirme işleminden önce uygulanan ve tecile konu alacağın tamamını karşılayacak değerde olan hacizler ile alınmış olan teminatlar üzerindeki hacizlerden bir kısmının borçlu tarafından daha sonraki bir tarihte kaldırılmasının veya iadesinin istenmesi durumunda, talep tarihine kadar olan taksit tutarlarının ve cari ay primlerinin ödenmiş ve daha önce alınmış olan teminatın bölünebilir nitelikte olması durumunda ödenen miktarı aşmamak kaydıyla tecil ve taksitlendirilen borçtan fazlaya ilişkin teminatlar üzerindeki hacizler kaldırılır veya iade edilir.
  • Tecil ve taksitlendirme işleminden önce haczedilen malların değeri tecil ve taksitlendirmeye konu borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla ise tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödenen taksitler sonucunda kalan borç tutarı, hacizli mal değerinin altına inmediği sürece SGK hacizleri kaldırılmaz.

Tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı hacizli malın değerinin altına inmesi durumunda, mahcuz malın bölünebilir nitelikte olması şartıyla yapılan ödemeler nispetinde haciz kaldırılır.

  • Tecil ve taksitlendirilen borç tutarı teminat aranılmayacak sınırın (beş yüz bin TL) altında olsa dahi tecil ve taksitlendirme işleminden önce borçlunun malları üzerine SGK lehine haciz işlemleri tatbik edilmiş ise söz konusu hacizler mahcuz malın bölünebilir nitelikte olması ve kalan borcu karşılayacak düzeyde teminatın bulunması şartıyla yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.
  • Borcun tecil ve taksitlendirilmesinden önce haczedilen malların değeri, tecil ve taksitlendirilen borç tutarından ve zorunlu teminat tutarından az ise haczedilen malların değeri ile gösterilmesi gereken zorunlu teminat tutarı arasındaki fark kadar teminat gösterilmesi istenir. Bu durumda yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde zorunlu teminat tutarı belirlenirken 500.000 (beş yüz bin) Türk Lirası sınırı dikkate alınır.
  • 6183 sayılı Kanun uyarınca herhangi bir haciz uygulaması olmadan tecil ve taksitlendirilen borçlar için alman teminatlar; tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler sonucunda kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde (bölünebilir nitelikte olması şartıyla) iade edilir.
  • Tecil ve taksitlendirme için alınmış teminatlarda değişiklik talep edilmesi halinde, değişiklik talep edilen tarihe kadar olan taksitler ile cari ay primlerinin ödenmiş olması kaydıyla, borçlunun verdiği teminat, tamamen aynı değerde ve aynı nitelikte veya paraya çevrilmesi daha kolay başka teminatlarla değiştirilebilir.
  • Haczinin kaldırılması talep edilen mahcuz malın değeri borç tutarından fazla ise yeni verilecek teminatın değeri tecil faizleri dahil kalan tecilli borç toplamı kadar olması gerekir.
  • Haczinin kaldırılması talep edilen mahcuz malın değeri borç tutarından düşük ise yeni verilecek teminatın değeri en az mahcuz malın değeri kadar, ancak teminat değişikliği yapıldığı tarih itibarıyla yapılan ödemeler sonucu kalan borç toplamı (tecil faizleri dahil kalan tecilli borç) haczedilmiş malın değerinin altına düşmesi halinde ise verilecek teminatın değeri kalan borç toplamı (tecil faizleri dahil kalan tecilli borç) kadar olması gerekir.

1.15.Haczedilen malın satışına nasıl izin verilir?

  • Tecil edilen SGK alacağının 2.000.000 TL’yi aşmaması, hacizli malın 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mallardan(İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.) olması ve 6183 sayılı Kanuna göre belirlenmiş değerinin %50’sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin %50’sinin SGK’ ya ödenmesi şartıyla hacizli malın satışına izin verilir. Bu takdirde, tecilli borç tutarı için hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak hacizli mal ve/veya teminat bulunması şartıyla satılan mal üzerindeki haciz kaldırılır.
  • Tecil edilen SGK alacağının 2.000.000 TL’yi aşması halinde ise yukarıdaki hüküm, değeri

2.000.000 TL’ ye kadar olan hacizli mallar için uygulanır. Bu takdirde, satışına izin verilecek hacizli malların her birinin değerinin 2 milyon lirayı aşmaması gerekmektedir.

  • Hacizli menkul veya gayrimenkul malların satılmasına SGK tarafından izin verilebilmesi için borçlunun, SGK’nın diğer ünitelerine olan borç durumunun da dikkate alınması gerekir. Buna göre;
  • 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında alacaklı tüm SGK ünitelerine olan borçların tamamının tecil edildiği hallerde haciz tatbik eden SGK ünitelerinin her birinin ayrı ayrı satış izni vermesi gerekir.
  • 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçlunun tüm SGK ünitelerine olan borçlarının tamamının tecil edilmediği hallerde ise tecil edilmeyen alacak tutarlarına karşılık tatbik edilmiş hacizler, borcu karşılayacak değerde mal bulunmadığı sürece kaldırılmayacak dolayısıyla satış izni verilemeyecektir.
  • 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçları tecil edilen borçlunun hacizli menkul veya gayrimenkul malları için satış izni alması halinde, alacaklı ünitece borçluya “söz konusu malın satışına hacizler baki kalmak şartıyla muvafakat edildiğine” yönelik bir yazı verilecek, bu malların resmi sicile kayıtlı olması halinde ise, söz konusu şerhi içerecek bir yazı ilgili sicile gönderilerek satışa muvafakat verildiği bildirilecektir.
  • Borçlu tarafından, söz konusu malın maddede belirtilen şartlara uygun olarak satılması sonucunda satış bedelinden üniteye gerekli ödemelerin yapılması ve tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak hacizli mal ve/veya teminat bulunması halinde satışa konu mal üzerindeki hacizler kaldırılacaktır.
  • 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında alacaklı tüm ünitelere olan borçların tamamının tecil edildiği hallerde haciz tatbik eden ünitelerin her birinin ayrı ayrı satış izni vermesi gerekmektedir. Ancak, satış bedelinden ödenecek tutar bu ünitelerin alacaklarına yetmediği takdirde satış bedelinden ödenen tutar ilk haczi koyan ünite tarafından tahsil edilerek haczi bulunan tüm üniteler arasında ödenmesi gereken tecilli alacak tutarı dikkate alınarak garameten (oranlama yapılarak) taksim edilecektir.
  • 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçlunun tüm borçlarının tecil edilmediği hallerde ise tecil edilmeyen alacak tutarlarına karşılık tatbik edilmiş hacizler, borcu karşılayacak değerde mal bulunmadığı sürece kaldırılmayacak dolayısıyla satış izni verilemeyecektir.

1.16.Teminat dışındaki hacizlerin kaldırılması nasıl yapılacak?

  • Tecil ve taksitlendirme işlemi kesinleştikten sonra, teminat olarak gösterilen mallar üzerine haciz konulmak kaydıyla, tecile yetkili makamlar kendilerine tanınan yetkilerle sınırlı kalmak suretiyle borçlunun talebi halinde fazlaya ilişkin hacizler kaldırılır.
  • Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçlunun, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile banka mevduatlarının üzerine SGK lehine tatbik edilmiş hacizlere istinaden borçlunun üçüncü kişiler nezdinde tahakkuk etmiş alacakları ile bloke edilmiş bir paranın ilk taksitin ödendiği tarihten önce SGK hesaplarına aktarılması halinde, cari usullere göre ilk taksitin ödendiği tarihten sonra SGK hesaplarına aktarılması halinde ise taksitlere mahsup edilir.

Yapılandırma kanunlarına alternatif olarak getirilen bir nevi kişisel yapılandırma olarak ta tanımlayabileceğimiz bu düzenleme, özellikle yükümlülüklerini süresinde yerine getirmiş olmasına rağmen borçlarını ödeyemeyen işverenler için kolaylıklar getirmektedir.

Saygılarımızla…

 

2.bölümün sonu

1.bölüme ulaşmak için

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Oğuzhan GÜNGÖR

Şişli - İSTANBUL

PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter