Geri

BÜYÜK ÖLÇEKLİ TAVUK KÜMESLERİNİN EMLAK VERGİSİNE TABİ OLUP OLMADIĞI

25.06.2023

 

 

BÜYÜK ÖLÇEKLİ TAVUK KÜMESLERİNİN

EMLAK VERGİSİNE TABİ OLUP OLMADIĞI

 

T.C.  GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
 
 
Sayı : 85373914-175.01.01.01[66.02.09]-E.66075 13.08.2020
 
Konu : Büyük ölçekli tavuk kümeslerinin Emlak Vergisine tabi olup olmadığı.
 
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Belediyeniz mücavir alan sınırları içinde yer alan ve ruhsatlarında tarımsal amaçlı ibaresi bulunan bazı şirket ve şahıslara ait 3000 - 5000 ve daha büyük kapasiteli tavuk kümesi işletmeleri ile yüksek kapasiteli büyükbaş hayvan besihanelerinin bulunduğu, söz konusu kümes ve besihanelere yönelik  belediyeniz tarafından yapılan kontrollerde binalardan bazılarının ticari amaçlı kullanıldığının bazılarının da boş tutulduğunun tespit edildiği, buralarda yapılan faaliyetin zirai işletmeden çok, bir tavuk işletmesine bağlı olarak yetiştirilen tavukların teslimi niteliğinde ve ticari kazanç elde edecek şekilde olduğu belirtilerek, bu tesislerden emlak vergisi tahsili yapılıp yapılmayacağı, ticari amaçlı olmaları durumunda zirai istihsal yapılsa bile emlak vergisi muafiyetini etkileyip etkilemeyeceği hususlarında Başkanlığımızdan bilgi talep edilmektedir.
 
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde,
 
“Aşağıda yazılı binalar, kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla Bina Vergisinden daimi olarak muaftır. ((a), (b), (s), (y) ve (z) fıkraları için kiraya verilmeme şartı aranmaz.)
h) Zirai istihsalde kullanılmak şartiyle makina ve alet depoları, zahire ambarları, samanlıklar, arabalıklar, ağıllar, ahırlar, kümesler, kurutma mahalleri, böcekhaneler, serler(seralar) ve benzeri binalarla, işçi ve bekçi bina, kulübe ve barakaları;” hükmü yer almaktadır.
 
Ayrıca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinin ikinci fıkrasında, “Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir.
 
Buna göre, arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsali, avlanması, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazası, taşınması, satılması veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılması zirai faaliyet olarak nitelendirilmektedir.
 
Bu kapsamda, kendilerine teslim edilen civcivlerin yetiştirilmesi konusunda anlaştıkları kişi ve/veya kurumlara gerekli yem ve diğer üretim girdilerinin yine bu kişi ve kurumlar tarafından sağlanması suretiyle yapılan civciv yetiştirilmesi işleminin zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmet olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
 
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan, şirket ve şahıslara ait büyükbaş hayvan besiciliği faaliyetinde kullanılan yüksek kapasiteli besihaneler ile büyük ölçekli tavuk kümeslerinin kiraya verilmemek ve zirai istihsalde kullanılmak şartıyla emlak vergisinden muaf tutulması gerekmektedir.
 

Uygulamada zirai üretimde kullanılan tavuk çiftliklerindeki binalar kümeslerin emlak vergisine tabi olup olmadığı konusunda tereddütler yaşanmaktadır. Buna göre; Uygulamada tarımsal üretimde kullanılan ve kiraya verilmemek koşuluyla makine ve alet depoları, zahire ambarları, samanlıklar, arabalıklar, ahırlar, ağıllar, kümesler, kurutma mahalleri, böcekhaneler, seralar vb. binalarla, işçi ve bekçi bina, kulübe ve barakaları, su ürünlerinde ise; mahsullerin üretimde kullandıkları ağ, alet ve depoları, kayıkhaneler, denizler ve göllerdeki işçi ve balıkçı kulübe ve barakaları emlak vergisinden muaftır. (Bkz: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Özelgesi, 19.08.2013 gün ve 43 sayılı Özelge)

Bilindiği üzere, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu Kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olacağı; 2 nci maddesinde de, bu Kanundaki bina tabirinin, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsini kapsadığı ve bu Kanunun uygulamasında Vergi Usul Kanununda yazılı bina mütemmimlerinin de bina ile birlikte nazara alınacağı, yüzer havuzlar, sair yüzer yapılar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerlerinin ise bina sayılmayacağı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 1319 sayılı Kanunun 4/h maddesinde ise, kiraya verilmemek ve zirai istihsalde kullanılmak şartlarıyla, makina ve alet depoları, zahire ambarları, samanlıklar, arabalıklar, ağıllar, ahırlar, kümesler, kurutma mahalleri, böcekhaneler, serler (seralar) ve benzeri binalarla, işçi ve bekçi bina, kulübe ve barakalarının bina vergisinden daimi olarak muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümlere göre, tapu kayıtlarında vasfı bağ olarak tescil edilmiş olan taşınmaz üzerinde inşa edilen ahırın kiraya verilmemek ve zirai üretimde kullanılmak şartıyla emlak vergisinden muaf tutulması gerekir. Ancak, söz konusu ahırın zirai üretimde kullanılmayıp boş tutulması halinde bu muafiyetin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. 

 
*   *   *
PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter