Geri

AMORTİSMANIN SÜRESİNDE AYRILMAMASI - EKSİK AMORTİSMAN AYRILMASI - AMORTİSMAN AYIRMAK ZORUNLU MU -

31.05.2023

 
AMORTİSMANIN SÜRESİNDE AYRILMAMASI
 
EKSİK AMORTİSMAN AYRILMASI
 
AMORTİSMAN AYIRMAK ZORUNLU MU?
 
 
Bilindiği üzere amortisman ayrılması, vergisel avantaj sağladığı için genelde faydalanılan bir haktır.
 
Ancak bazı firmaların,
 
- Bilançonun zararla veya yetersiz karla kapanmasını önlemek,
 
- Sermayeyi kaybetmiş duruma düşmemek,
 
- Kredi veren kuruluşlara daha tatminkar bilanço sunmak,
 
- Dağıtılabilir karı artırmak gibi nedenlerle,
 
amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için amortisman ayırmadıkları veya eksik amortisman ayırdıkları görülmektedir.
 
Amortisman ayırmak, mecburiyet değil hak olduğu için amortismanın ayrılmaması veya eksik amortisman ayrılması vergi talebi veya ceza gerektiren yasak bir eylem değildir.
 
Böyle bir eylem ancak mükellefin vergisel avantajını kaybetmesi veya geç kullanması sonucu doğurabilir.
 
Özet olarak;
 
- Amortisman ayrılması mecburi değildir.
 
- Amortisman ayrılmaması, amortisman süresini uzatmaz.
 
- Maliye İdaresi, amortisman ayrılmadığı takdirde ilgili yıla ait amortisman hakkının kaybolacağı ve düzeltme yoluyla da bu hakkın kullanılamayacağı görüşündedir.
 
- İlgili yıllarında ayrılmamış amortismanlar kullanım ömrünün son yılında topluca ayrılıp gider yazılamaz.
 
- ATİK satıldığı taktirde, net değer maliyet olarak dikkate alınabilmekte, ayrılmamış amortismanlar satış karının daha az olmasını sağlayabilmektedir.
 
HİÇ AMORTİSMAN AYRILMAMASININ VEYA MEVZUATA GÖRE EKSİK MİKTARDA AMORTİSMAN AYRILMASININ ORTAYA ÇIKARACAĞI VERGİSEL SONUÇLAR 
 
Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 318 inci maddesindeki yetkisine istinaden VUK Tebliğleri çıkarmak suretiyle ATİK’lerin ömürlerini dolayısıyla hangi ATİK için ne oranda amortisman ayrılacağını belirlemektedir.
 
Bu Tebliğlerle belirlenmiş amortisman oranlarının listesi, www.gib.gov.tr adresli sitenin yararlı bilgiler bölümünde yer almaktadır.
 
Belli bir yıl için hiç amortisman ayrılmaması veya bahsi geçen orana göre daha düşük oranda amortisman ayrılması durumunda ortaya çıkacak vergisel sonuçlar şunlardır.
 
Amortisman Ayrılması Mecburi Değildir 
 
Amortisman ayırmak mükelleflere tanınmış olan bir haktır. Mükellefler isterlerse bu haklarını kullanmayabilirler veya eksik kullanabilirler.
 
Bu husus bir özelgede  şöyle ifade edilmiştir:
 
“……………. Mükellefler bakımından amortisman müessesesi, ihtiyari/zorunluluk
arz etmeyen bir uygulama ( seçimlik bir hak ) mahiyetinde olup yasal olarak tanınan bu imkanın mükellefler tarafından istenilirse kullanılması veya kullanılmaması (ya da eksik kullanılması) mümkündür.”
 
Amortismanın Ayrılmaması veya Eksik Ayrılması Amortisman Süresini Uzatmaz 
 
Vergi Usul Kanunu’nun 320 nci maddesinin son fıkrası şöyledir :
 
“Amortismanın herhangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz.”
 
Görüldüğü gibi, amortisman ayırmama veya eksik amortisman ayırma suretiyle ilgili amortismana tabi iktisadi kıymetin (ATİK) amortisman süresini uzatmak mümkün değildir.
 
ÖRNEK :
 
2018 yılında satın alınan ve amortisman ömrü 5 yıl olan bir demirbaşın amortismana tabi tutulacağı yıllar, 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarıdır. Söz konusu 5 yıl içinde ayrılmayan veya eksik ayrılan amortismanın 2023 ve izleyen yıllarda ayrılması mümkün değildir.
 
Maliye İdaresi Hiç Ayrılmamış veya Eksik Ayrılmış Amortismana Kesin Hak Kaybı Muamelesi Yapmakta ve Düzeltme Talebini Kabul Etmemektedir 
 
Mükellefler amortisman ayırmamak veya eksik amortisman ayırmak suretiyle oluşturdukları yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesini verdikten sonra, bu haklarını düzeltme yoluyla kullanmaları Maliye İdaresi’nce kabul edilmemektedir.
 
Yukarıdaki dipnotta belirtiğimiz özelgede şu ifade mevcuttur :
 
“………..herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması ya da eksik amortisman
ayrılması halinde………….. söz konusu yıllar için sonradan geriye dönük olarak
 
DÜZELTME YAPMAK SURETİYLE AMORTİSMAN AYRILMASI DA MÜMKÜN DEĞİLDİR.”
 
Görüldüğü gibi Maliye İdaresi ayrılmayan veya eksik ayrılan amortismanlara kesin hak kaybı muamelesi yapmakta, bu hakların sonradan kullanılması suretiyle yapılacak düzeltme başvurularını kabul etmemektedir.
 
Bizim anlayışımıza göre, böyle bir düzeltme talebinin kabul edilmemesi Kanuna uygun değildir.
 
Çünkü VUK’un 116-126 ncı maddelerine göre, 5 yıllık düzeltme zamanaşımı süresi boyunca mükellefler kendi aleyhlerine yaptıkları hatalar ile ilgili düzeltme talebinde bulunabilirler. Vergisel hakların ilgili beyannamede sehven kullanılmaması şeklindeki bir hatanın düzeltme kapsamında bulunmadığına dair bir hüküm mevcut değildir.
 
İlgili Yıllarında Ayrılmamış ve Eksik Ayrılmış Amortismanların, Kullanım Ömrünün Son Yılında Defaten Ayrılması Mümkün Değildir 
 
Mükellefler kazançlarını yıllık esasla belirlemek zorundadırlar. Bu nedenle belli bir yıla ait gider izleyen yıllardan herhangi birinde dikkate alınamaz.
 
Amortisman hakları da yıllık olarak kullanılabilmekte olup belli bir yıla ait olan amortisman hakkının daha sonraki bir yılda kullanılması mümkün değildir.
 
Nitekim yukarıdaki dipnotta belirttiğimiz özelgede ;
 
“………herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması ya da eksik ayrılması sebebiyle
…….. itfa edilmemiş bakiye değerin ……….. o yıl defaten gider olarak dikkate alınmasına imkan bulunmamasının yanı sıra………”
 
ifadesine yer verilmiştir.
 
Amortismanın Hiç Ayrılmadığı veya Eksik Ayrıldığı Durumda İlgili ATİK’in Satılması Halinde Satış Karının Nasıl Hesaplanacağı 
 
Amortismanın hiç ayrılmaması veya eksik ayrılması, ilgili ATİK’in net defter değerinin, amortismanın tam ayrılmasına göre yüksek kalmasını sağlamaktadır. Başka bir anlatımla ayrılmayan amortismanlar net değerin içinde yer almaktadır.
 
ATİK’in satışı halinde bu net değerin maliyet olarak dikkate alınması, ayrılmamış amortismanların satış karını etkilemesi sonucunu doğurmaktadır. Bunun mümkün olup olmadığı konusundaki görüşler söyle sıralanabilir:
 
Maliye İdaresinin Görüşü:
 
Maliye İdaresi, ATİK satışlarına ilişkin karın hesabında, ayrılmamış amortisman nedeniyle net değerde kalan tutarı maliyet olarak kabul etmektedir.
 
Nitekim bir özelgede  şöyle denilmiştir:
“Şu kadar ki, mezkûr Kanunun 328 inci maddesi gereğince, amortismana tabi bir iktisadi kıymetin satılması halinde, bedel ile iktisadi kıymetin (amortismana konu edilmiş olması halinde, ayrılan amortisman tutarı düşüldükten sonra kalan net) değeri arasındaki farkın kar veya zarar hesabına geçirileceği tabiidir.”
 
ÖRNEK :
 
Bir mükellef 100.000 TL bedelle 2018 yılında satın aldığı amortisman ömrü 5 yıl olan bir demirbaş için hiç amortisman ayırmamıştır. Bu demirbaşı 2022 yılında 180.000 TL bedelle satmıştır. Bu satışta oluşan kazanç (180.000 – 100.000=)
 
80.000 TL’dir.
 
Danıştay’ın Görüşü 
 
Danıştay’ın da yukarıdaki Maliye İdaresi görüşüne paralel görüşte olduğu anlaşılmaktadır.
 
Nitekim bir Danıştay Kararında 
 
“……satışı yapılan minibüs için amortisman ayrılmadığı sabit bulunduğundan
 
alış ve satış bedelleri arasındaki farka ayrılması gereken amortisman miktarının eklenmesinde kanuni uyarlık bulunmadığı,…..”
 
ifadesi yer almıştır.
 
AMORTİSMAN ORANLARI
 
 
*   *   *
PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter