Geri

KUR FARKI ZARARLARININ SERMAYE KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA HESAPLAMALARINDA DİKKATE ALINMAMASINA İLİŞKİN SÜRE UZATILDI

10.11.2022

 
 
KUR FARKI ZARARLARININ SERMAYE KAYBI
 
VEYA BORCA BATIK OLMA HESAPLAMALARINDA
 
DİKKATE ALINMAMASINA İLİŞKİN SÜRE UZATILDI
 
 
 
 
 
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin kur farklarından doğan zararlara ilişkin geçici 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak 1/1/2023 tarihi 1/1/2024 olarak değiştirildi.
 
Buna göre 1 Ocak 2024 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı dikkate alınmayabilecek olup bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik oluşmayacak şekilde hesaplama yapılacak ve hesaplamalara ilişkin olarak 13 üncü madde uyarınca hazırlanan finansal tablolarda herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durum bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterilecektir.
 
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu başlığını taşıyan bölümünde yer alan aşağıdaki düzenleme yer almaktadır.
“MADDE 376-
 
(1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
 
(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
 
(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.”
 
Söz konusu madde uygulamasına ilişkin olarak Ticaret Bakanlığınca çıkarılan ve 15.09.2018 tarihli ve 30536 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ’de 6102 sayılı
Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştu.
 
Daha sonra 26.12.2020 tarih ve 31346 sayılı Resmî Gazetede 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmış, Tebliğin Geçici 1’nci maddesi değiştirilmişti.
 
8 Kasım 2022 tarihli ve 32007 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ ile Geçici 1’nci maddede yer alan “1 Ocak 2023” tarihi ibaresi “1 Ocak 2024” olarak değiştirildi. Bu değişiklik sonrası Tebliğin Geçici 1’nci maddesi aşağıdaki gibi olmuştur.
 
* 1 - Esas alınacak finansal tablolar
 
MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.
 
 
*   *   *
 

PAYLAŞ : Email Facebook Google Twitter